Anasayfa Medya Koruyucu Sağlık Ve Sağlığın Geliştirilmesine Yönelik Etkinlikler Bipolar Bozukluk Nedir? Neden Olur?

Bipolar Bozukluk Nedir? Neden Olur?

Bipolar Bozukluk yaşayan insan sayısı son yıllarda, ülkemizde ve dünyada büyük artış gösterdi. Günlük yaşamda maruz kaldığımız yoğun stres, uyku problemleri, yaşam tarzı alışkanlıkları, alkol ve uyarıcı madde kullanımı gibi faktörlerin bipolar bozukluğun seyrini etkileyebileceği yönünde görüşler var. Duygu durumunun ani şekilde değişmesine neden olan bipolar bozukluk, mani ve depresyon arasında dalgalı bir seyir halinde ilerler. Uzmanlar, yeni dünyada hızla değişen haz kaynaklarının, ilişkilerin, çevresel faktörlerin ve aile ilişkilerinin, genetik yatkınlığın da etkisiyle tüm dünyada bipolar bozukluk vakalarını arttırdığı görüşünde…

Uykusuzluk veya düzensiz uyku, pipolar bozukluk yaşayan kişilerde depresyon ve mani ataklarını tetikleyebiliyor veya daha şiddetli hale getirebiliyor. Bipolar bozuklukla mücadelede stres yönetimi son derece önemli bir faktör. Bunun yanı sıra alkol ve uyarıcı maddelerin kullanılması da hastalığın seyrini olumsuz yönde etkileyebiliyor. Manik dönemindeki hastaların alkol veya uyuşturucu maddeler kullanması, yaşadıkları duygusal dengesizlikleri maksimum seviyeye ulaştırabiliyor.

Beslenme düzensizlikleri, sosyal izolasyon veya yetersiz fiziksel aktivite de hastalığın seyrini etkileyebilen faktörler arasında. Bu yüzden olabildiğince sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, bipolar bozukluk tedavi sürecini destekleyecektir. Günümüzün en önemli psikiyatrik rahatsızlıklarından biri olan bipolar bozuklukla ilgili merak edilenleri, Özel Ortadoğu Hastanesi’nden Uzman Doktor Önder Tangolar sizler için anlattı.

Bipolar Bozukluğun Nedenleri

Çevresel etkenler ve genetik faktörlerin karmaşık bir etkileşiminin neticesinde meydana gelen bipolar bozukluk, önemli bir psikiyatrik rahatsızlıktır. Fakat hastalığın nedeni kesin olarak tespit edilebilmiş değildir. Genetik yatkınlığın ve çevresel etkilerin katkısının ne oranda olduğuna dair de kesin bir yargıda bulunmak mümkün değildir. Fakat genetik faktörlerin hastalığın gelişiminde önemli bir rol oynadığı kuşkusuz. İstatistikler ailelerinde bipolar bozukluk olan kişilerin bu hastalıkla tanışma riskinin daha yüksek olduğunu göstermektedir. Uzman Doktor Önder Tangolar, birden fazla genin bipolar bozukluğu riskini arttırmakta etkili olabileceğini, ancak hangi genlerin nasıl bir etkileşimin sonucunda hastalığa yol açtığının bilinmediğini belirtiyor. Travma, stres, hormonal değişiklikler ve uyarıcı madde kullanımının bu hastalığın gelişiminde etkili olduğu düşünülüyor. Bilhassa travmatik deneyimler, duygu dengesizliklerini tetikleyebiliyor ve zaten var olan bipolar bozukluğun daha şiddetli bir hale gelmesine yol açabiliyor. Örnek vermek gerekirse uyku düzensizlikleri, hastalığın manik dönemlerinin daha şiddetli geçmesine neden oluyor. Tedavi ve destek planlaması da kişiye ve vakaya özgü şekilde yapılmaktadır.

Bipolar Bozukluğun 3 Evresi

Bipolar Bozukluk vakaları genel olarak hastanın duygu durumunda yaşanan dalgalanmalarla karakterizedir. Bu dalgalanmaları üç evreye ayırmak mümkün. Bunlar hipomani, mani ve depresyondur.

Hipomani

Hipomani evresi, hafif şiddette bir mani durumu olarak tarif edilebilir. Hipomani evresini yaşayan hasta yüksek bir enerji seviyesindedir. Hedefe yönelik davranışlar gösterir ve son derece aktiftir. Bununla birlikte kendine güveni daha yüksektir. Sosyal etkileşimlerinde de yoğun bir artış yaşanır. Uykuya daha az gereksinim duyar. Daha hızlı konuşma eğilimindedir. Kendilerini enerjik ve mutlu hissederler. Fakat tüm bunlar mani evresindeki kadar şiddetli değildir. İşlevsellik üzerinde de daha az etkili olduğu söylenebilir.

Mani

Mani aşaması, hipomani ile kıyaslandığında daha yoğun bir durumdur. Hastanın işlevselliği daha fazla etkilenir. Manik evrede kişi kendisini aşırı enerjik hisseder. Hiperaktivite, abartılı düşünceler ve yüksek özgüven durumu gözlenir. Hasta bu aşamada riskli davranışlarda bulunmaktan çekinmez. Aşırı ve kontrolsüz harcama eğilimi hakimdir. Yine abartılı şekilde sosyal etkileşime girer. Hatta dikkatsiz araç kullanma durumu da yaygındır. Manik evreyi yaşayan bir bipolar bozukluk hastasında düşünce ve davranışlar giderek gerçekçilikten uzaklaşır. Uzman Doktor Önder Tangolar, manik evrenin kişinin normal yaşantısını ciddi şekilde bozabileceğinin altını çiziyor.

Depresyon

Depresyon evresi bipolar bozukluğun farklı bir aşamasıdır. Bu evrede gözlenen davranışlar mani ve hipomani evreleri ile taban tabana zıttır. Depresyon aşamasında hasta kendisini umutsuz ve üzgün hisseder. Enerjisi düşer. Kişi hayata dair umutlarını yitirmeye yatkındır. Depresyon evresinde hastanın iştahı azalma ya da artma yönünde bozulabilir. Uyku düzensizlikleri baş gösterir. Uzman Doktor Önder Tangolar bu aşamada hastanın düşünce ve odaklanma güçlüğü yaşayabileceğini, suçluluk duygusuna kapılabileceğini ve intihar düşüncesi gibi semptomlar gösterebileceğini söylüyor. Uzm. Dr. Tangolar, hastanın yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen depresyon evresinde muhakkak profesyonel yardım alınması gerektiğini dile getiriyor. Hipomani, mani ve depresyon sürekli birbirini takip eden bir zincir şeklinde ilerler. Bazı vakalarda hipomani ve mani evreleri daha sık yaşanırken bazı vakalarda depresyon aşaması daha baskın olabilir. Bu noktada hastanın profesyonel bir psikiyatrik tedavi almasının önemine vurgu yapan Uzman Doktor Önder Tangolar, bipolar bozukluğa dair merak edilen başka soruları da yanıtladı.

Mevsim Geçişleri ve Bipolar Bozukluk Arasındaki İlişki Nedir?

Mevsim Geçişleri ve bipolar bozukluk arasında kanıtlanmış bir doğrudan ilişki yoktur. Fakat bazı durumlarda mevsim geçişlerinin bipolar bozukluk semptomlarında bir takım değişikliklere yol açtığı da gözlenmektedir. Bu konuya ilişkin çok sayıda gözlem ve teori olmakla birlikte kesin bir neden sonuç ilişkisi söz konusu değildir. Hastalığın depresyon dönemi semptomları son bahar ve kış aylarında yoğunlaşabiliyor. Aynı şekilde mani aşamasına dair semptomların da bahar ve yaz aylarında yoğunlaştığını söylemek mümkün. Fakat tüm bu deneyimler kişiden kişiye değişiklik gösterebiliyor. Bu yüzden mevsim geçişleri ve bipolar bozukluk arasında kanıtlanmış bir doğrudan ilişki yoktur.

Bipolar Bozukluğun Belirtileri Nelerdir?

Bipolar bozukluk, belirtileri farklı ataklar şeklinde ortaya çıkar. Örneğin mani ataklarında kişi kendisini aşırı enerjik hisseder. Uykuya ihtiyacı yokmuşçasına davranır ve sürekli olarak hareket etme eğilimindedir. Bipolar bozukluk yaşayan birey, bu atak sırasında hızlı konuşur, düşünce akışı hızlanır ve coşkulu bir ruh haline bürünür. Kendisini mutlu hisseder. Özgüveni yükselir. Kendisini tehlikeye sokacak davranışlar sergilemeye müsait haldedir. Düşüncesizce harcamalar yapar, riskli cinsel davranışlar sergiler. Hipomani ataklarında görülen belirtiler mani belirtileri ile benzerlik gösterir. Fakat şiddeti daha hafif seviyelerdedir. Hasta, yaratıcılığının ve üretkenliğinin arttığını hisseder. Buna karşın depresyon ataklarında gözlenen belirtiler bunların tam tersi yönündedir. Hastanın enerjisi düşer, etkinliklere karşı ilgisini kaybeder. Kendisini yoğun bir çaresizlik hissi içerisinde, üzgün ve umutsuz bir halde bulur. Bu ataklarda kişi ya çok uyumak ister ya da uykuya dalmakta zorlanır. İştahı aşırı artar veya aşırı azalır. Tüm bu semptomları hafifletmek, azaltmak ve kişinin işlevselliğini devam ettirmek için doğru bir tedavi almak şarttır.

Sosyal Medyada Paylaş
Benzer Haberler
Online İşlemler