Anasayfa Tıbbi Birimler Psikiyatri Madde Bağımlılıkları
Madde Bağımlılıkları

Madde Bağımlılıkları

Uyuşturucu maddeler uyarıcı ve sakinleştirici etkiler gösterirler. Zaman içerisinde hep daha fazla alma isteği uyandırırlar. Alınmadığı zaman ise yoksunluk belirtilerine neden olurlar. Uyuşturucu maddeler kimyasal içeriklidir. Bu maddelere karşı bağımlılık geliştiren insanlar bu maddelerin kullanımını kontrol edebilecekleri yanılgısına kapılırlar ve kullanmaya bu şekilde başlarlar. Ancak bağlılığı, gelişmesi ön görülemez ve kontrol edilemez. Tek bir defalık kullanımlar bile son derece tehlikededir. İlk kullanımın ardından o maddeyi tekrar kullanma ihtiyacı ortaya çıkar. Aynı uyuşturucu ve uyarıcı etkiyi sağlayabilmek için sürekli doz arttırmak gerekir. Daha sık ve çok kullanma isteği ortaya çıkar. Bu döngü, kişiyi hızla bağımlılık sürecinin içine sokar. “Madde bağımlılığı nedir, madde bağımlılığı yapan faktörler, madde bağımlılığı tedavisi” gibi merak edilen konuları Özel Adana Ortadoğu Hastanesi sizler için derledi. …

İÇİNDEKİLER

Madde Bağımlılığı Etkileri Nelerdir?

Kullanıldığında kişinin merkezi sinir sisteminin farklı bölümlerini etkileyen, kişiyi hem psikolojik hem de fiziksel açıdan tahrip eden bu maddelerin herhangi bir güvenli kullanımı söz konusu değildir. Hücrelerimiz vücudumuza giren her maddeyi tanır ve hafızasına kaydeder. Bir daha da unutmaz. Buna biyolojik olarak hücresel öğrenme süreci adı verilir. Madde bağımlılığının etkilerini sıralamamız gerekirse:

  • Kişinin aklını ve iradesini sağlıklı işleyemez hale getirir. Kişinin normal yaşantısından ve davranışlarından hızla uzaklaşmasına yol açar.
  • Karın ağrıları, bağırsak ve mide spazmları, kusma, kabızlık, bulantı, ishal ve kanamalara neden olur.
  • İç organlara zarar verir ve bu zarara bağlı olarak başka hastalıklara sebebiyet verir. Dolaylı olarak zehirlenmelere yol açar. Bu zehirlenmeler de kişinin yaşamını yitirmesi ile sonuçlanabilir.
  • Madde bağımlılığı, kişinin çevresiyle uyum sağlama yeteneğini ortadan kaldırır. Ailesinden ve sosyal çevresinden hızla uzaklaşır ve yalnızlaşır. Genellikle bu duruma yoğun ve sıkıntılı bunalım süreçleri de eşlik eder.

Madde Kullanan Bir İnsan Nasıl Anlaşılır?

Bir insanın uyuşturucu madde kullandığını anlamanın kesin yolu kan ve idrar testleridir. Ancak çevremizdeki birinin madde kullandığını anlayabilmemiz için bazı fiziksel ve ruhsal belirtiler vardır. Bu belirtileri ayırt edebilirsek onlara yardımcı olabiliriz. Bu belirtiler;

  • İştahsızlık
  • Terleme
  • Uykusuzluk
  • Gençlerde özellikle okula ve derslere karşı gelişen ilgisizlik
  • Arkadaş çevresinde bariz değişiklikler
  • Ani huy ve davranış değişiklikleri
  • Hızlı kilo kaybı
  • İçine kapanma eğilimi
  • Okul veya iş yaşantısında başarının düşmesi
  • Kendisini odaya kapatma eğilimi
  • Şaşkın bir yüz ifadesi
  • Çalma alışkanlığının gelişmesi
  • Gözlerde kızarıklıktır.

Madde Bağımlılığı İçin Risk Faktörleri

Madde bağımlılığı konusunda kişilik özelliklerinin belirleyiciliği yoktur. Madde kullanan her insan bağımlılık riskini aynı biçimde taşımaktadır. Buna karşın çevresel etkiler kullanımın başlaması noktasında önemlidir. Uyuşturucu maddeyi kolayca temin edebilmek, etrafında bu maddeleri kullanan birilerinin olması ve rahatça madde kullanabileceği ortamların bulunması insanların bağımlı olma riskini de arttırmaktadır. Bunun dışında uyuşturucu madde kullandıktan sonra hissedilen sahte iyi oluş hali ne kadar kısa ve yoğu gelişirse kişinin bağımlı olma ihtimali de o denli artmaktadır.

Madde bağımlılığı 15-25 yaş arasındaki gençler için önemli bir tehlikedir. Fakat ne yazık ki bazı çevrelerde uyuşturucu maddeye başlama yaşının 15’in altına indiğini görüyoruz. Gençler genel olarak cesur, yeniliklere karşı istekli ve meraklı kişilik özellikleri gösterirler. Duyguları yetişkin bireylere kıyasla daha devingendir. Çabucak sevinir veya çabucak üzülebilirler. Dış görünüm, benlik algısı, başarı isteği onlar için büyük önem taşır. Ailelerinden ziyade arkadaş çevrelerinin sözleri, davranışları ve onayı onlar için daha önemlidir. Bu yüzden madde bağımlılığı konusunda arkadaş çevresinin önemi büyüktür. İstatistik verilerine bakıldığında bağımlı bireylerin yüzde yetmişlik bir kısmını 20 yaşın altındaki gençler oluşturuyor. Uyuşturucu madde ile ilk temas edilen yaş aralığı ise 12-17 arası şeklinde ortaya çıkıyor.

Madde Bağımlılığı İle İlgili Yanlış İnanışlar

Bizi madde bağımlılığına adım adım yaklaştıran bazı yanlış düşünce ve inanışlar vardır. Bunları sıralamamız gerekirse;

  • Ben kontrol ederim
  • Madde, konsantrasyonu arttırır ve yaratıcılığı geliştirir
  • Ara sıra kullanmaktan bir şey olmaz
  • Herkes kullanıyor, bir şey olduğu yok
  • Alkol esrardan daha zararlı
  • Benim iradem güçlü, bana bir şey olmaz
  • İstediğim zaman bırakırım
  • Yalnızca zayıf insanlar bağımlı olur. Ben bağımlı olmam
  • Esrar doğal bir ottur ve zararlı değildir.

Madde bağımlılığı bakımından risk grubunda bulunan gençlerin aile yaşantılarını değerlendirdiğimizde üç kriter öne çıkar. Bu gençlerin aile yapılarının ya çok ilgisiz, ya çok baskıcı ya da aşırı miktarda koruyucu olduğunu görürüz. Parçalanan ailelerde, iletişimin sağlıklı kurulamadığı ailelerde veya ebeveynlerden birinin veya tamamının kaybedildiği ailelerde madde bağımlılığı riski de artmaktadır. Riski en yüksek boyuta getiren unsur ise aile içerisinde madde kullanan birinin varlığıdır. Maruz kalınan cinsel veya fiziksel taciz, okul başarısının olmayışı, erken yaşlarda çalışmak zorunda kalmak ve sosyoekonomik sorunlar, genç bireyin madde bağımlısına dönüşme riskini arttıran diğer unsurlardır.

Madde Bağımlılığının Zararları Nelerdir?

Madde bağımlılığının en belirgin zararları zehirlenmeler ve buna bağlı olarak gelişen ölümlerdir. Beyinde tahribat yaratıp kişinin dikkatini ve yoğunlaşma becerisini ortadan kaldırır. Mekan ve hız algısını bozar ve bu yüzden de fiziki kazalara sebep olur. Kişinin hareket ve konuşma bozuklukları yaşamasına yol açar.

Bunların yanı sıra madde kullanımı kişinin sara nöbetleri geçirmesine yol açabilir. Karaciğer ve sindirim sisteminde önemli hastalıklara sebep olabilir. Giderek duyu organlarına zarar verir. Madde kullanan kişi zaman içerisinde his kaybı, işitme, koku, tat ve görme kayıpları ile karşı karşıya kalır.

Madde kullanımı insanın solunum sistemini baskılar. Sürekli olarak nefes darlığı, boğulma hissi ve öksürük şikayetleri yaşar. İlerleyen seviyelerde ise solunum felci geçirerek hayatını yitirme tehlikesi söz konusu hale gelir. Dolaşım sistemini de olumsuz etkileyen madde kullanımı yüksek tansiyon, inme, felç, dolaşım bozukluğu, çarpıntı, kalp yetmezliği, kangren, kalp kası hastalıkları gibi çok sayıda riskli durumu beraberinde getirir. Uyuşturucu maddeler kan hücrelerinde değişiklikler yaparlar. Bu da kan kanserine uzanan bir yol demektir. Kişinin cilt kalitesinde de önemli bozulmalar yaşanır. Yaraların iyileşmesi giderek yavaşlar ve saç dökülmesi şikayeti artabilir. Madde kullanımının ilk defasında cinsel gücü arttırdığı düşünülse de sürekli kullanım hem cinsel işlev bozukluğuna (ereksiyon kaybına) hem de kısırlığa neden olur.

Ortak şırınga kullanımı ve korunmasız cinsel birliktelikler tüberküloz, AIDS, hepatit, sifiliz benzeri bulaşıcı hastalıklar karşısında kişiyi korumasız hale getirir. Tüm bu bedensel hastalıklarla birlikte derin ve ciddi ruhsal bozukluklar da madde kullanımının zararları arasındadır. Kişi kendisini sürekli gergin ve sıkıntı içerisinde hisseder. Uyku bozuklukları yaşar ve depresif bir ruh hali içerisine girer. Madde kullanımının neden olduğu hayaller veya halüsinasyonlar kişiyi şüpheci bir hale getirir. Davranışsal bozukluklara sebep olur.

Önce içe kapanır, zamanla sevdiği insanlardan uzaklaşır. Arkadaşlarını ve çevresini sık sık değiştirir. Ani ve şiddetli duygu değişimleri yaşar. Çabuk öfkelenir, karar vermekte zorlanır. Hobilere veya işine ilgi geliştiremez. İştahını ve motivasyonunu kaybeder. İletişim bozuklukları yüzünden yakın çevresini kaybedip yalnızlaşmaya başlar.

Madde Bağımlılıkları Nasıl Tedavi Edilir?

Tedavideki ilk evre vücudun maddelerden arınmasını sağlamak üzerine planlanır. Bu aşamaya detoksifikasyon adı verilir. Tahmini 5-7 gün arasında süren bu aşamada meydana gelebilecek yoksunluk belirtileri ortadan kaldırılma çalışılır. İkinci evrede hastaların bilinçlendirilmesi amaçlanır. Eğitimler, bireysel veya grup halinde uygulanan psikoterapiler ve uğraş çalışmaları yer alır. Tedavinin en önemli parçası hastanın tedavi sürecinde kalmasıdır. Yeniden madde kullanılmasını engellemek için cildin alt katmanlarına yerleştirilen veya günde bir defa tekrarlanan ilaç enjeksiyonları ile olumlu sonuçlar alınmaya çalışılır.

Rehabilitasyon

Detoksifikasyon aşaması tek başına bir tedavi olarak değerlendirilemez. Bu aşamayı muhakkak terapi ve rehabilitasyon süreçleri ile devam ettirmek gerekir. Bu sayede iyilik süreci uzatılır ve tam bir iyileşme sağlanmaya çalışılır. Arınma dönemi yalnızca maddenin vücuttan temizlenmesini kapsar. Bu durum madde bağımlılığı tedavisinin sadece başlangıcıdır. Arınma evresinin ardından kişinin kendini tanıma, madde kullanma davranışı ile başa çıkma becerilerini öğrenme ve kendisini bu maddelere iten sebeplerin üstesinden gelme becerisi kazanması beklenir. Tekrar madde kullanmamak için yapılması gerekenlerin öğrenilmesi ve kişinin günlük yaşam becerilerine yeniden kavuşması sağlanır.

Unutmamak gerekir ki madde bağımlılığı tedavisi klinikte başlasa bile yaşamın içerisinde devam etmektedir. Bu nedenle klinik sonrasında yaşamın yeniden yapılandırılması için destek verilmesi gerekir. Bu destek tedavinin başarı şansını önemli ölçüde arttırmaktadır.

Rehabilitasyon evresinde kişinin maddenin yerine geçecek başka bir alana yönelmesi ve hayatındaki boşluğu doldurması gerekir. Bireysel ve grup psikoterapisi, sosyal terapiler, sanat terapisi, bağımsız yaşam geliştirme programları ve buna benzer çalışmalar büyük fayda sağlar.

Madde Bağımlıkları İle İlgili Önemli Bilgiler

  • Kişinin tedavi olmak istemesi ve kendisini tedavi süreci için hazır hissetmesi en önemli noktadır.
  • Tedavide açık ve doğru iletişim kurulmalı, kişinin yaşadıklarından büyük bir şeffaflıkla bahsetmesi gerekir.
  • Tedavi süreci kişinin durumuna, kullandığı maddenin cinsine ve ne kadar süre kullandığına göre değişir.
  • Bir insanın madde bağımlılığından kendi başına kurtulması neredeyse imkansızdır. Bu yüzden geç kalınmadan uzman desteğine başvurulmalıdır.
  • İyileştikten sonrası için gereken psikolojik ve sosyal önlemler alınmadığı taktirde bağımlılığın yeniden ortaya çıkma riski yüksektir.
Psikiyatri Birim Doktorları

Özel Adana Ortadoğu Hastanesi’nde görev yapan alanında uzman, deneyimli Psikiyatri birim doktorlarını aşağıdan daha detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz.

Diğer Psikiyatri Hastalıkları

Özel Adana Ortadoğu Hastanesi Psikiyatri Birimi’nde hizmet verilen diğer hastalıklara aşağıdan ulaşabilirsiniz.

Online İşlemler