Sağlıklı bir yaşam için gerekli olan besinler arasında yağlar büyük bir önem taşıyor. Vücudun sağlıklı şekilde gelişebilmesi ve fonksiyonlarını sürdürebilmesi için vitaminler, mineraller, proteinler, karbonhidratlar ve suyun yanında yağların da yeterli miktarda tüketilmesi gerekiyor. Vücudun enerji kaynağını oluşturan yağlar aynı zamanda bireyin sağlığıyla ilgili bazı uyarılar vermiş olabilir.
Tüketilen besinlerin fazlası vücutta yağ olarak depolanıyor. Sınırsız bir kapasiteye sahip insan bedeninin enerji ihtiyacı bu yağlardan karşılanıyor. Fiziksel aktivite ve egzersizlerin yetersiz, depolamanın fazla olduğu durumlarda fazla yağlar kilo problemlerini ortaya çıkartıyor. Vücudun değişik yerlerinde biriken yağlar bireyin sağlığı hakkında bir takım sinyaller veriyor. Beslenme düzenine dikkat edilmediğinde vücuttaki bölgesel yağlar pek çok hastalığa davetiye çıkarabilir. Vücudun enerji gereksiniminin yanında A, D, E ve K gibi vitaminlerin emilimini sağlayan yağların bölgelere göre etkileri şu şekilde…
Sağlıklı bir hayatın olmazsa olmazları arasında gelen yağlar kalça bölgesinde yoğunlaşabilir. Kalça bölgesinde yağ sorunu en çok kadınlarda görülüyor. Genel olarak kalıtsal etkenlere bağlı gelişen bu problem fiziksel aktivite eksikliği, fazla gluten, yoğun süt tüketimi, doğum kontrol hapları gibi nedenlerden de kaynaklanmış olabilir.
Fazla yağlar kollarda orantısız bir şekilde birikebilir. Bu insan bünyesindeki hormonal değişikliklerle ilgili olabilir. Örneğin; kişinin hormon düzeyini değiştiren bir ilaç alındığında üst kollarda yağ dokusu meydana gelebilir.
Yağ dokularının en fazla toplandığı noktalardan biri de karın bölgesidir. Visseral yağ olarak da isimlendirilen karın bölgesi yağlarının oranı kişiden kişiye değişebiliyor. Sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam, yaşlanma ve genetik etkenlerin neden olduğu karın yağlanması; pankreas, karaciğer, böbrek ve kalp gibi önemli iç organların çevresini sarıyor. Fazla kalori alınması ile artan karın ve bel çevresindeki yağlar, obezite, tip 2 diyabet, kalp hastalığı, metabolik sendrom ve inme hastalıkları açısından ciddi risk oluşturuyor. Aynı zamanda düşük bir metabolizma, hormonal dengesizlikler ve insülin direncinin de yansıması olabilen bu yağların oluşmaması için kalori alımının azaltılması ve sürekli egzersiz şarttır.
Kadın erkek herkesin ortak sorunu bölgesel yağlanmadır. Yanlış beslenme alışkanlıkları, hareketsizlik yoğun stres, genetik ve hormonlar, yağlanmanın temel sebepleri olarak sıralanabilir. Yetersiz hareketlilik ve dengesiz beslenme dolayısıyla sırtın alt kısmından yağlanma başlar. Alt sırt ve bel bölgesindeki yağlanmalara karşı fiziksel aktivite ve uygun diyette dikkat edilmelidir. Özellikle geç saatlerde yağlı besin tüketiminden kaçınılmalıdır.