Anasayfa Tıbbi Birimler Kalp ve Damar Cerrahisi Pediatrik Kalp Ameliyatları Siyanoz Olmayan Kalp Hastalıkları Atriyal Septal Defekt (ASD)
Atriyal Septal Defekt (ASD)

Atriyal Septal Defekt (ASD) Nedir?

Kalpte, kalp kulakçıkları arasında veya kalbin içinde delik olması durumuna denilir. Doğuştan gelen kalp rahatsızlıklarından biridir. Bu delik zamanla küçülüp kendiliğinden kapanabilir veya hiç değişmeden yıllarca aynı kalabilmektedir.

Atriyal Septal Defekt (ASD) Belirtileri Nelerdir?

ASD ile dünyaya gelen bebeklerde başta hiçbir belirti görülmeyebilir. Ancak yaş ilerledikçe belirtiler de ortaya çıkmaya başlar. Bu belirtiler;

  • Fiziksel aktivitelerde nefes darlığı yaşanması
  • Çabuk yorulma, halsizlik
  • Karın, bacak ve ayaklarda ödem oluşması
  • Çarpıntı veya kalp ritim bozuklukları
  • Bayılma
  • İnme
  • Steteskop ile kalp dinlenirken üfürümler tespit edilmesi gibi durumlardır.

Atriyal Septal Defekt (ASD) Nedenleri Nelerdir?

ASD, kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülmektedir. Bu hastalığın altında genelde genetik faktörler ile gebelikte anne adayının hastalık ve kullandığı gıdalarla ile ilgili durumlar yatar.

ASD hastalıklarının yaklaşık %10’u genetik durumlardan kaynaklanır. Aile bireyleri arasında geçiş gösterebilen Down Sendromuna ASD de eşlik edebilmektedir. Hastalığın altında yatan bir başka neden de annenin hamilelikte alkol veya madde kullanması, diyabet (şeker) hastalığı bulunması, kızamıkçık veya lupus rahatsızlıkları geçirmesi gibi durumlar da yatmaktadır. Kızamıkçığın hamileliğin ilk aylarında çıkması halinde konjenital kalp hastalığı gelişme riski de artar.

Atriyal Septal Defekt (ASD) Tanısı Nasıl Konulur?

Atriyal Septal Defekt (ASD) hastaları uzun yıllar belirti hissetmez. Hatta hasta doktora gitmemesi halinde 60 yaşına kadar tanısı konulamaz. Başka bir hastalık nedeniyle doktora gidildiğinde kalpte üfürüm gibi sesler duyulması ve röntgende kalp büyüklüğü görülmesi ile kuşkulanılır. Kesin tanı ise kardiyoloji uzmanının muayenesi ve ekokardiyografi ile konulmaktadır.

Atriyal Septal Defekt (ASD) Tedavisi Nasıl Yapılır?

Atriyal Septal Defekt (ASD) hastalığının tedavisinde deliğin büyüklüğüne göre tedavi zamanı belirlenir. Delik kendiliğinden kapanmamışsa, akciğer atardamarında basınç yükselmesi tehlikesine neden olan açıklıklar 3-6 yaş aralığında kapatılır.

ADS ameliyatları esnası ve sonrasında genellikle sorun yaşanmaz. ASD tedavisinde genelde iki yöntem tercih edilir. Bunların ilki anjiyo benzeri bir işlemle deliğin kapatılmasıdır. Bu işlemde kasıktan girilip cihazlar yardımıyla delik kapatılır. Bu işlemde risk çok düşüktür ve genelde delik tekrar açılmaz.

İkinci yöntem ise ameliyat ile deliğin kapatılmasıdır. Ameliyat, anjiyo yönteminin yetersiz kalacağı durumlarda tercih edilir. Delik büyükse, büyük damarlarla komşu ise, birden fazla delik varsa ameliyat tercih edilir ve ameliyatta bu delikler ya dikilir ya da yama ile kapatılır. Genel anestezi altında yapılan bu ameliyatın riski de düşüktür ve ameliyat sonrası deliğin yeniden açılması nadiren görülür.

Atriyal Septal Defekt (ASD) Sık Sorulan Sorular

Atriyal Septal Defekt (ASD) Tipleri Nelerdir?

ASD tipleri primum ve sekundum olmak üzeri iki tiptir. Primum ASD, ASD’nin alt kısmında oluşur ve tedavisi zordur. Anjiyo ile kapatılması zor olduğu için ameliyat tercih edilir. Sekundum ASD ise ASD çeşitleri içerisinde yaygındır. Sıklıkla kulakçıklar arasındaki duvarda görülür. Anjiyo ile kapatılmaya uygundur.

Atriyal Septal Defekt (ASD) doğuştan görülen bir rahatsızlıktır. Birçok hastada uzun yıllar belirtileri görülmez ve tesadüfen tanısı konulur. Bazılarında ise doğum sonrası muayene ve incelemelerde tanısı konulabilmektedir.

Atriyal Septal Defekt (ASD) vakalarının görülme sıklığı 1500-2000 vakada birdir.

Bazı durumlarda tehlikeli olabilmektedir.

  • Uzun süre tedavi edilmeyen büyük dileklerde akciğerde hasar oluşabilir. Akciğer hasarına bağla kalp yetmezlikleri görülebilir.
  • Bacak toplardamarlarında bulunan pıhtılar koptuğunda, akciğer yerine delikten geçip beyne, kollara, iç organlara veya bacaklara ulaşabilir. Bu da inme, iç organlarda hasar veya kol ve bacaklarda damar tıkanıklıklarına neden olabilir.
  • Gebelik sırasında büyük bir delik olursa akciğer hasarı hem daha erken hem de daha fazla olabilmektedir. Kalp yetmezliği gibi durumlar da yanabilir.
  • Bazı hastalarda küçük delikler bağ ağrısı ve migren ataklarına neden olabilmektedir.

Delik küçükse genelde hiçbir belirti olmaz ve hasta ağır egzersizler haricinde her şeyi yapabilir. Ancak akciğer hasarı büyük, akciğer basıncı yükselmeye başlamış ve kalp yetmezliği ortaya çıkmışsa hastalar egzersizden kaçınmalıdır.

ASD hastalarının vurgun yeme riski de büyüktür. Bu nedenle su altı dalış sporlarından kaçınmaları gerekir.

ASD hastalarının yüksek irtifa dağcılığı yapmaları da önerilmez.

Kalp Damar Cerrahisi Birim Doktorları

Özel Adana Ortadoğu Hastanesi’nde görev yapan alanında uzman, deneyimli Kalp Damar Cerrahisi birim doktorlarını aşağıdan daha detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz.

Diğer Pediatrik Kalp Ameliyatları

Özel Adana Ortadoğu Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Birimi’nde hizmet verilen diğer hastalıklara aşağıdan ulaşabilirsiniz.

Online İşlemler