Mide Düşmanı ‘Helicobacter Pylori’ye Dikkat!

Hastalığa neden olan mikroorganizmalar veya maddeler olarak bilinen patojen mikroplar, beklenmedik bir anda ortaya çıkıp insan sağlığını tehdit edebiliyor. Özellikle çocukluk çağında karşılaşılan kimi hastalık yapıcı bakteriler ileri yaşlarda kanser riski oluşturabilir. Bunlardan biri olan Helicobacter Pylori bakterisi mide ve bağırsak kanseri, mide ülseri, gastrit, atrofi gibi hastalıklara neden olabiliyor.

Özel Adana Ortadoğu Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Murat Öksüz, Helikobakter Pilori’nin (Helicobacter Pylori) genel olarak küçük yaşlarda alınan ve midede enfeksiyon oluşturabilen bir bakteri türü olduğunu ifade ediyor. Bu bakterinin insan metabolizmasıyla ilk 10 yaşın altında fark edildiğini hatırlatan Uzm. Dr. Murat Öksüz, daha çok gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerin bir sorunu olan Helikobakter Pilori’nin Türkiye’de toplumun yaklaşık yüzde 50 ila 60’ında görüldüğünü kaydediyor. Dünya geneli insanların neredeyse yarısında bulunan bu bakterinin mide ülseri ve gastrit gibi yaygın rahatsızlıklara neden olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Öksüz, aynı zamanda kansere neden olan mikroorganizmalar arasında ilk sırada yer alarak Helikobakter Pilori’nin mide ve bağırsak kanserlerine yol açtığını söylüyor.

Helikobakter Pilori Bakterisinin Artış Nedenleri

Helicobacter Pilori'nin toplumda başta tüketim alışkanlığı olmak üzere bir takım etkenlere bağlı olarak giderek artış gösterdiğini dile getiren Uzm. Dr. Murat Öksüz, bu gerekçeleri şöyle sıralıyor:

• Fastfood tüketimi
• Genetik sebepler
• Yoğun stres
• Alkol ve sigara ve kullanımı
• Yüksek asidik içeriğe sahip gıdaların alımı
• El ve gıda hijyeni eksikliği
• Bilinçsiz antibiyotik kullanımı

Helikobakter Pilori’nin Belirtileri

Pek çok insanda yıllarca hiçbir semptom göstermediğinden çoğu kez fark edilmeyen söz konusu bakterinin ülserin ve gastritin temel faktörlerinden biri olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Murat Öksüz, Helikobakter Pilori’nin şu belirtilerle hissedildiğini açıklıyor:

• Yemek tüketimi sonrası midede geçmeyen ağrı
• Açken midede kazınma hali
• Midede şişkinlik şişlik (iltihap) durumu
• Midede tokluk hissi
• Sık sık acıkma
• Bulantı ve kusma gibi şikâyetler
• Kilo kaybı
• Geğirme (Gaz çıkarma)
• Ağız kokusu

Helikobakter Pilori Nasıl Teşhis Edilebilir?

Özel Adana Ortadoğu Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Murat Öksüz, Helikobakter Pilori teşhisinin; endoskopi, kan testleri, dışkı kültürü, üre nefes testi gibi birden fazla yöntemlerle yapılabileceğini belirtiyor.

Endoskopi: Ucunda kamera bulunan bir cihazla mide endoskopisi yapılır. Bu işlem esnasında küçük bir doku parçası (biyopsi) alınarak mikroskop incelenmesiyle helikobakter pilori teşhisi sağlanabilir.

Kan Testleri: Bu yöntemle bakteriye sahip olduğunuz düşünülen enfeksiyonla savaşan hücrelerin (antikorları) varlığı test edilir.

Dışkı Testi: Küçük bir dışkı örneği alınıp laboratuvarda incelemesi yapılarak sindirim sisteminde anormal bakteri olup olmadığı saptanır.

Üre nefes testi: Helikobakter pilori teşhisi üfleyerek belirlenebilir. Bu işlemde işaretli karbon özelliğindeki üre tableti bireye içirilerek bakteri olup olmadı tanısı konulur.

Helikobakter Pilori Nasıl Tedavi Edilir?

Dirençli bir bakteri olan Helikobakteri Pilori için geliştirilmiş önemli tedavi metotlarının olduğunu anlatan Dr. Murat Öksüz, hekimin hastanın genel sağlığı, hastalığın derecesi, belirli ilaçlara reaksiyon gösterme gibi pek çok parametreyi göz önde bulundurarak bu işlemde ilerlediğini anımsatıyor. Dr. Öksüz, tedaviye ve bakteriyi engellemeye yönelik şu önerilerde bulunuyor:

• H2-Blokerler; Midedeki asit oranını düşürmek için tavsiye edilebilir.
• Proton Pompası Inhibitörleri; Midenin asit üretiminin önüne geçmeyi hedefler.
• Mide Astarı Koruyucular; Mide astarını asitten korur ve bakterileri öldürmeyi amaçlar.
• 10-14 günlük süre ile tedavi düzenlenebilir.
• Çocukların mide bağırsak sisteminin sağlıklı olmasında emzirme önemli.
• Besleme öncesinde meme ve el hijyenine özen gösterilmeli.
• Meyve sebzeler tüketilmeden iyi yıkanmalı.
• Sağlıklı su kaynakları kullanılmalı.
• Hazır gıda tüketiminden kaçınılmalı.
• Asitli içeceklerden uzak durulmalı.
• Ağız hijyenine dikkat edilmeli.
• Diş çürüklerinin tedavileri sağlanmalı.

Benzer Haberler