Polikistik Over Sendromu özellikle doğurganlık çağındaki kadınlarda oldukça yaygın şekilde karşımıza çıkıyor. Yumurtalıklarda milimetrik boyuttaki çok sayıda kistin oluşması ile karakterize olan Polikistik Over Sendromu, ne yazık ki hastanın anne olmasının önüne geçebilecek kadar ciddi sorunlar doğurabiliyor. Özel Ortadoğu Hastanesi Polikistik Over Sendromu ile ilgili bilinmeyenleri sizler için anlattı.
Pek çok insan bu rahatsızlığın adını yeni yeni duyuyor. Ancak Polikistik Over, en yaygın kadın hastalıklarından biri. Kontrolsüz kilo artışından yüksek kolesterole, insülin direncinden sivilce oluşumuna kadar çok sayıda olumsuz sonuçlar doğurabiliyor. Ancak hastaları en çok korkutan sonuç ise anne olmaya engel teşkil etmesi. Ülkemizde her 6-7 kadından birini etkileyebilen bu hastalığa dair toplumsal bilinç ve farkındalığın artması ve erken teşhis konulması son derece önemli.
Polikistik Over Sendromuna ilişkin en yaygın belirtilerin başında kişinin yaşadığı adet düzensizliği geliyor. Bununla birlikte sivilce oluşumu, erkek tipi tüylenme ve yine erkek tipi saç dökülmesi de Polikistik Over’a işaret eden semptomlar arasında. Tüm bu bulguların temel nedeni, hastalığında temelinde yatan androjen yüksekliğidir. Eğer hasta bu belirtileri önemsemeyip doktora başvurmazsa, bulgular ve belirtiler her geçen gün daha da artacaktır.
Polikistik Over oluşumunda kişinin genetik yatkınlığının ciddi bir rolü var. Sağlıksız ve kötü beslenme alışkanlıkları, obezite ve fiziksel aktivite eksikliği bu hastalığın önemli bir parçası. Aile bireylerine Polikistik Over Sendromu öyküsü olan kişilerin bu hastalığa yakalanma riski diğer insanlarla kıyaslandığında belirgin şekilde daha fazla. Hastalığın tedavisinde ilk olarak sağlıksız yaşam tarzı alışkanlıklarını sağlıklı alışkanlıklara değiştirmek gerekir. Bunların başında düzenli egzersizler ve kilo vermek geliyor.
Yumurtalıklarda yan yana dizili halde bulunan çok sayıda küçük kistin varlığı olarak tanımlayabileceğimiz Polikistik Over Sendromu, kadınların gebe kalmasına engel olabiliyor. Doğurganlık dönemindeki kadınlarda sıkça rastladığımız bu rahatsızlığın tedavisinde sportif etkinlikler ve kilo vermek başat unsurlar. Bilimsel çalışmalar ve vakalar incelendiğinde hastaların yaşam tarzlarında sağlıklı yönde değişiklikler yapmasının tedavi sürecinde olumlu sonuçlar doğurduğunu gösteriyor. Semptomlar giderek hafifliyor ve hatta bazı durumlarda başka bir tedaviye ihtiyaç kalmayabiliyor. Bu değişikliklerle sonuç alınamadığında doktor kontrolünde uzun soluklu medikal tedavi seçenekleri ile yola devam ediliyor.