Psödotümör Serebri, (Benign Intrakranial Hipertansiyon), çocukluk ve erişkinlik çağında görülen kronik baş ağrısı şikayetlerinin önemli nedenlerinden biridir. Baş ağrısı şikayetiyle gelen hastalara uygulanan tetkikler sırasında (genellikle göz muayenesinin ardından) Psödotümör Serebri şüphesi ortaya çıkar. Ancak kesin bir tanı konulması için nörogörüntüleme metotlarına ihtiyaç vardır. Uzman Nöroloji Hekimleri, tanı koyabilmek için çok sayıda tetkike başvurur, olguları detaylı bir şekilde değerlendirir, kan tetkikleri ile de sebebe yönelik olarak incelemelerde bulunur. Psödotümör Serebri vakalarında ilk başvurudaki şikayetler genel olarak baş ağrısı, görme kabiliyetinde azalma, kulakta uğultudan ibarettir. Hastalığın neden olduğu şikayetler nadiren hafif düzeyde kendisini gösterebilir. Fakat bu durum pek çok hastanın durumu ihmalkarlık göstermesine yol açar. Bu ihmal, ilerleyen aşamada hastaların göz doktorlarına ve nöroloji hekimlerine kalıcı görme kaybı şikayeti ile gelmelerine neden olur. Psödotümör Serebri belirtileri, tedavisi ve risk faktörlerini Özel Ortadoğu Hastanesi Nöroloji Uzmanı: Uzman Doktor Elif Nur Kıvrak sizler için anlattı.
Psödotümör Serebri kavramını “İyi huylu kafa içi basınç artışı” olarak açıklamak mümkün. Kafa içinde gerçekleşen basınç artışı ve bunun neden olduğu klinik bulguların saptandığı bu hastalıkta, beyin omurilik sıvısının dolaşımında herhangi bir sorun olmamasına karşın yine de kafa içi basıncının arttığı gözlenir. Uzmanlar Psödotümör Serebri rahatsızlığının, beyin omurilik sıvısının üretiminde yaşanan bir artışın veya bu sıvının emilme kapasitesindeki bir azalmanın sonucunda geliştiğini düşünüyorlar.
Nöroloji Uzmanı, Uzman Doktor Elif Nur Kıvrak, Psödotümör Serebri hastalığının belirtilerini şu şekilde sıraladı: “Artış gösteren kafa içi basıncı, hastada kulak çınlaması, sabahları baş ağrısı, denge bozukluğu, göz arkasında ağrı, baş dönmesi ve çift görme gibi belirtilere yol açıyor. Ancak hastalık ilerledikçe gözde kayma, bulanık görme, mide bulantısı ve kusma gibi semptomlar da tabloya eşlik etmeye başlıyor. Vakaların büyük bir kısmında göz muayenesi sırasında papillödem yani göz sinirlerinin başlarında ödem tespit edilir. Ancak nadiren de olsa papillödemin eşlik etmediği Psödotümör Serebri vakaları da mevcuttur.”
Günümüzde halen daha çok sayıda akademik ve bilimsel çalışmaya konu olan Psödotümör Serebri hastalığı multifaktöriyel bir rahatsızlıktır. Yani hastalığın gelişiminde birden fazla faktör etkili olabilmektedir. Bazı ilaçlar (tetrasiklin grubu), viral enfeksiyonlar, D vitamini yetersizliği, hormon tedavileri, A vitamini fazlalığı gibi çok sayıda etken, Tıp literatüründe Psödotümör Serebri nedenleri arasında gösterilir. Bunun yanı sıra doğrudan hastalığa neden olmasa bile hastalığın gelişimini kolaylaştıran bazı durumlar vardır. Bunlar durağan yaşam, ergenlik öncesinde ve gebelik sürecinde yaşanan hormonal değişimler ve obezite olarak sıralanabilir.
Özel Ortadoğu Hastanesi Nöroloji Uzmanı, Uzman Doktor Elif Nur Kıvrak, Psödotümör Serebri hastalığına dair risk faktörlerinden şu şekilde bahsetti: “Fazla kilo problemi yaşayan genç kadınlar, hastalığın en önemli risk grubunu oluşturuyor. Ancak buna karşın her yaş grubunda bu hastalıkla karşılaşılabilir. Fazla klio problemi, karın içi basıncında artışa sebep oluyor. Bu da omurilik sıvısının dinamiklerinde bir bozulmayı beraberinde getirebiliyor. Bu nedenle obezite, Psödotümör Serebri için önemli bir risk faktörü. Bunun haricinde travmalar, vitamin eksiklikleri, kullanılan bazı ilaçlar ve kişinin yaşadığı hormonal dönüşümler de Psödotümör Serebri hastalığının gelişmesinde önemli risk faktörleri arasında yer alıyor.”
Tanı koyulan hastalarda ilk olarak amaç, artan kafa içi basıncını düşürmek ve normal seviyelere çekmektir. Bu amaç doğrultusunda gerektiğinde tıbbi, gerektiğinde ise cerrahi tedavi uygulanır. İlk olarak beyin omurilik sıvısının üretimini kontrol altına almak için bazı ilaçlara baş vurulur. İlacın dozu klinik bulgulara göre revize edilebilir. Ancak hasta tıbbi tedaviye karşı direnç gösteriyorsa VP-şant v.b cerrahi tedavi yöntemleri kullanılarak hastanın kafa içi basıncı kontrol altına alınır.
Görme duyusunu ve kişinin görme becerisini önemli ölçüde tehdit eden bu hastalık muhakkak tedavi edilmelidir. Aksi taktirde görme sinirleri basınca maruz kalır ve sıkışır. Bu da sinirsel iletimi gerçekleştiren canlı sinir hücrelerinin ciddi hasar görmesine neden olur. Eğer zamanında müdahale edilmez ise bu durum görme kaybına kadar uzanan ciddi sorunlar doğurur.
Psödotümör Serebri, artan kafa içi basıncı göz sinirlerinde hasara yol açar. Neticesinde görme bozuklukları yaşanır. Gözde kayma, çift görme gibi durumlar yaşanır. Vakaların büyük çoğunluğunda papillödem yani kafa içi basınç artışından kaynaklı ödem tespit edilir.
Siz de Psödotümör Serebri hastalığına dair belirtiler gösteriyorsanız geç kalmadan Nöroloji servisine başvurabilirsiniz.