Özel Ortadoğu Hastanesi Başhekimi, Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Op.Dr. Mehmet Bayrak’a Tip 2 diyabet 'şeker ameliyatı (ileal interpozisyon)' hakkında bilinmeyenleri, tedavi şekillerini ve kontrolünü sorduk.
Elbette. Tip 1 ve tip 2 diyabet tamamen ayrı hastalıklar. Tip 1 diyabette insülin üretimi yoktur. Tip 2 diyabette ise vücut insülin üretir, ama bunu kullanamaz. Biz sadece tip 2 diyabet hastalarına yardımcı olabiliyoruz. Yani vücudun kullanamadığı insülini kullanmasını sağlıyoruz.
Tip 2 diyabet Çok etkenli, heterojen ve dinamik bir hastalıklar spektrumudur. Sadece hormonal değil, nöral, psikojenik ve Çevresel faktörlerin de etkili olduğu bir süreÇtir. Klasik tedavinin temel taşları diyet ve egzersizdir. Ancak, hiÇ kimse ömür boyu diyet ve egzersiz yapamaz. Hatta sadece 3 yıl boyunca istenilen düzeyde diyet ve egzersiz yapabilen hastaların oranı da hiÇbir araştırmada %5’in üzerinde değildir. İlaÇ tedavileri de hastalığın genel gidişatını değiştirmeye yönelik olmayıp, “günü kurtarma” tedavileridir. Uygun hastalarda tip 2 diyabet ve ona bağlı organ ve işgücü kaybı ile etkili bir mücadele etmek istiyorsak daha radikal, ama bir o kadar da rasyonel tedaviler uygulamamız lazım.
Halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen Diabet son yıllarda tüm dünyada artış göstermektedir. TIP 2 Diabet hastalarını ameliyat yöntemleri kullanarak tedavi etmekteyiz. Şeker hastalığında ilaÇ ve yoğun insülin kullanımına rağmen istenilen sonuÇlardan elde edilemez. Bu gibi durumlarda şeker hastalığı cerrahisi gündeme gelmektedir. Bu ameliyatı kapalı(Laparaskopik)yöntemle yapılmaktadır, bu işlem mide ve ince bağırsakları iÇeren bir işlemdir.
İlaÇ tedavileri hastalığın genel gidişatını değiştirmeye yönelik olmayıp günü kurtarma tedavileridir. Uygun hastalarda TIP 2 Diabet ve ona bağlı organ ve iş gücü kaybı ile etkili bir mücadele etmek istiyorsak daha radikal ama bir o kadarda uygun tedaviler yapılması gereklidir. Diabet hastalarını organ kaybı olmadan ve insülin rezervleri tam tükenmeden operasyonla tedavi etmek Çok önemlidir.
Ameliyatla bu oranların gerisinde kalan yüzde 10'luk kısımda da ilaÇ miktarı azalıyor, insülin kullanmıyorlar, bir ya da iki ilaÇla hayatlarını devam ettiriyorlar.
Bu operasyonun yan etkileri safra kesesi ve apandisit ameliyatının yan etkilerinden daha fazla değildir.
10 yıllık %90’ın üzerinde şeker kontrolü sağlamak mümkündür
Operasyon sonrasını dahi 3 aylık dönemde şeker değerleri normal seviyesine inmektedir. 10 yıllık süre iÇerisinde hastaların %90’nının fazlasında bu hastalık kontrol altına alınmaktadır
Ameliyat sonrası 3-4 haftalık bir dönem alışma sürecidir. Ameliyat üzerinden 2-2.5 aylık bir dönem sonra geÇtikten sonra ise hasta artık yeni bir hayata başlamaktadır. Bu aşamadan sonraki hayat mucizevidir.
Sayın Dr.Mehmet Bayrak’a konu hakkındaki bilgilendirmesi iÇin teşekkür ederiz.
Benzer Duyurular