Doğumsal kalp hastalıklarından biridir. Doğum öncesi bebeklerin kalbinden çıkan iki büyük atardamarı birbirine bağlayan bir damar bulunur. Bu damar doğum sonrası 3 gün içerisinde kendiliğinden kapanır. Ancak bazı durumlarda bu damar kapanmaz ve açık kalır. Patent Duktus Arteriozus, bu damarın açık kalması durumuna denilir. Doğuştan kalp hastalıklarının %5-10’unu oluşturmaktadır. Özellikle erken doğan prematüre bebeklerde bu hastalık sıklıkla görülmektedir. Prematüre bebeklerde bu damar ilaçla veya kendiliğinden kapanmaktadır.
Patent Duktus Arteriozus (PDA) durumunda kalpten vücuda gitmesi gereken temiz kanın bir kısmı akciğerlere gider. Bu durum akciğer atardamarında basınç oluşturmanın yanı sıra kalbin daha fazla yorulmasına neden olur.
Damar çapı küçük çocuklarda belirtiler genelde görülmez ancak bazı durumlarda üfürüm duyulması ile hastalığın tanısı konulur. Damar çapının büyük olması durumunda ise bebekte hızlı nefes alıp verme, emerken aşırı yorulma ve terleme, kilo alamama gibi durumlar belirtilerdir.
PDA hastalığının tanısında göğüs röntgeni ve elektrokardiyografi (EKG) tetkikleri önemlidir. Bu tetkiklerde PDA hastalarının sol kulakçık, sol karıncık ve akciğer atardamarında genişleme bulguları vardır. PDA’nın tipi ve boyutu ise ekokardiyografi (EKO) testi ile mümkündür.
PDA çeşitleri hastadaki belirti ve bulgular ve şant kanının oranına göre dörde ayrılır. Bunlar;
Hastada hiçbir belirti ve şikâyet bulunmaz. Qp/Qs<1,5’dir.< /p>
Hastada genelde şikâyet bulunmaz ancak üfürüm duyulur. Ekokardiyografi ve tomografi gibi tetkiklerde tesadüfen saptanır. Qp/Qs<1,5’dir.< /p>
Çocukluk çağında genelde şikâyet görülmez. Ancak 30 yaşı geçtikten sonra kalp yetmezliği belirtileri görülür. Qp/Qs: 1,5-2,2 arasıdır.
Hastalar kısa zamanda kalp yetmezliği belirtileri ve solunum yolu enfeksiyon atakları ile doktora başvurur. Ölümcül olabilmektedir. Bu dönem atlatıldıktan sonra ise morarma (siyanoz) karakterize Eisenmenger sendromu gelişebilmektedir. Qp/Qs>2,2’dir.
Bebek anne karnında solunum yapmadığı, hava yollarında oksijen olmadığı için kirli kanı akciğerlerinde temizlenemez. Duktus arteriozus damarı ise kirli kanı akciğerden uzaklaştırarak aortun alt kısmına yönlendirir. Doğum sonrası bebek solunum yapmaya başladığı için bu damara gerek kalmaz ve birkaç güne bu damar daralarak kapanır. PDA damarının kapanmaması, 37. gebelik haftasından önce doğan bebeklerde sıklıkla görülür. Ancak bu hastalığın nedeni tam olarak bilinmemektedir. Bazı çocuklarda PDA ile birlikte başka kalp rahatsızlıkları da görülebilir.
Bazı bebeklerde ilaç tedavisi ile bu damar kendiliğinden kapanır. Kapanmaması durumunda ise ilk seçenekte kasık damarlarından kateter ile girilip açıklık ‘coil’ veya ‘tıkaç’ denilen aletlerle kapatılır. Açıklık çok genişse ve kateterle kapatmak mümkün olmayacaksa açık damar küçük bir ameliyatla bağlanır ve kan geçişi engellenir.
Küçük PDA vakalarında şikâyet görülmez. Belirtisi ise üfürümdür. Ancak PDA büyükse çocuk daha hızlı ve sert nefes alır. Emerken nefes nefese kalır, terler ve yorulur, kilo alamaz. Sık akciğer enfeksiyonu veya ağlarken morarma da görülebilir. Akciğer atardamarına normalden daha fazla kan geldiği için yüksek basınç oluşur ve bu da ilerde kalıcı hasarlar oluşturabilir.
Kateterle kapatılan veya tedavi edilmeden kendi kendine kapanan hastalarda işlemden sonraki 6 aylık süreçte sünnet, diş çekimi, dolgusu, ameliyat gibi girişimler öncesi kalbin iç tabakasını iltihaba karşı korumak için tedaviye gerek duyulur.
PDA rahatsızlığı bulunan bebeklerde ilerleyen zamanlarda zatürre, bronşit ve akciğer hastalıkları görülme riski bulunur.
NOT: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi’nde görev yapan alanında uzman, deneyimli Kalp Damar Cerrahisi birim doktorlarını aşağıdan daha detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Birimi’nde hizmet verilen diğer hastalıklara aşağıdan ulaşabilirsiniz.