Sarkoidoz, cilt, göz, akciğerler ve lenf bezleri gibi vücudun çeşitli bölgelerinde küçük yumru şeklinde lezyonların oluşmasına yol açan bir hastalıktır. Hastalığın belirtileri arasında nefes almada zorluk, kronik öksürük, gözlerde rahatsızlık ve kaval kemiği bölgesinde yaralar yer alabilir. Bazı vakalarda kendiliğinden düzelebilirken, bazı hastalarda kalıcı bir duruma dönüşebilir.
Bağışıklık sistemi kimi zaman vücuttaki çeşitli dokulara reaksiyon gösterebilir. Sarkoidoz bu şekilde oluşan bir hastalıktır ve neredeyse her bir hasta için değişik klinik tablolara yol açar. Romatolojik bir hastalık olan Sarkoidoz diğer bağışıklık problemlerinden farklı olarak dokular üzerinde granülom denilen iltihaplı dokuların oluşmasına sebep olur. Tüberküloz hastalığında meydana gelen cilt bozukluklarına benzeyen granülomlara sebep olsa da yine de enfeksiyonlardan dolayı meydana gelen bir hastalık değildir.
Sarkoidoz, vücutta her dokuyu tutabilmektedir. Diğer romatolojik rahatsızlıklardan farklı olarak, meydana geldiği organ ya da sisteme göre farklı klinik belirtiler oluşturabilir. Yine de en yaygın şekilde gözlerde, lenf bezlerinde, ciltte ve akciğerde rastlanır.
Sarkoidoz hastalığının nedeni mevcut klinik yaklaşımlar doğrultusunda bilinmemektedir. Buna karşın yapılan incelemelerde Sarkoidoz hastalığının kimi cinsiyet, yaş ve ırk gruplarında daha sık görüldüğü ortaya çıkıyor. Sarkoidoz hastalığının risk grubu şu şekilde:
Tüm bunların yanı sıra bu hastalığa neden olan bağışıklık sistemi reaksiyonunun virüs, kimyasal, bakteri veya tozlar tarafından tetiklendiği, sonrasında bu reaksiyonun kontrolsüz biçimde vücut dokularında yayıldığı düşünülüyor.
Sarkoidoz hastalığının klinik belirtileri hastalara göre değişkenlik arz ediyor. Bu yüzden kimi hastalarda hiçbir belirti gözlenemezken, bazılarında farklı vücut dokularını ilgilendiren bir takım klinik tablolar ortaya çıkabiliyor. Yine de Sarkoidoz hastalığının seyrinde gözlemlenen belirtiler şu şekildedir:
Sarkoidoz hastalığı vücutta çeşitli dokuları etkileyebilir ve iltihaplanmalara neden olabilir. Fakat başka hastalıklarla benzer klinik tablolar yarattığı için tanı konulması kolay değildir. Uzman hekim hastanın tıbbi öyküsünü derinlemesine sorgulamalı ve detaylı bir fizik muayene gerçekleştirmelidir.
Fizik muayene sırasında büyümüş lenf bezleri, akciğer ve kalp sorunları, cilt lezyonları ve karaciğer – dalak büyüklükleri saptanabilir. Akciğer röntgeni, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans yani MR teknolojisinden faydalanılır. Bununla birlikte solunum fonksiyon testlerine de başvurulabilir.
Siz de Özel Ortadoğu Hastanesi Göğüs Hastalıkları Birimine başvurarak erken tanı ve doğru tedaviden faydalanabilirsiniz.
Eğer sarkoidoz belirtileri şiddetliyse ya da organların işlevselliği risk altındaysa, hekim genellikle ilaç tedavisi önerir. Tedavide kullanılan ilaçlar arasında kortikosteroidler, bağışıklık sistemi baskılayıcı ilaçlar, kalsiyum düzenleyiciler ve TNF-alfa inhibitörleri yer alır.
Kortikosteroidler, iltihaplanmayı azaltan güçlü ilaçlardır ve genellikle tedavinin ilk adımıdır. Bazı durumlarda, bu ilaçlar doğrudan etkilenen bölgeye cilt kremi ya da göz damlası şeklinde uygulanabilir. Bağışıklık sistemi baskılayıcı ilaçlar, vücudun bağışıklık tepkisini kontrol ederek iltihabı azaltmaya yardımcı olur. Kalsiyum düzeyini düzenleyen ilaçlar ise kan kalsiyum seviyesindeki artışı kontrol altına alabilir ve cilt lezyonlarının iyileşmesini destekleyebilir. TNF-alfa inhibitörleri, diğer tedavilere yanıt vermeyen sarkoidoz vakalarında etkili bir seçenek olabilir.
Hastanın şikayetlerine göre doktor, farklı tedavi yaklaşımlarını gündeme getirebilir. Örneğin, kas gücünü artırmak ve yorgunluğu hafifletmek için fizik tedavi, solunum sıkıntısını azaltmak için pulmoner rehabilitasyon veya kalp ritim problemleri durumunda kalp pili ya da defibrilatör kullanımı düşünülebilir.
Sarkoidoz ciddi organ hasarlarına yol açtığında, organ nakli gibi cerrahi seçenekler değerlendirilmesi gerekebilir.
Sürekli kontrol ve izleme, sarkoidoz tedavisinin önemli bir parçasıdır. Doktorun, belirtilere ve tedaviye verilen yanıta göre düzenli aralıklarla hastayı muayene etmesi gerekir. İlaç tedavisi gerekmese bile, düzenli doktor kontrolleri hastalığın ilerlemesini izlemek ve kalıcı hasarı önlemek için hayati önem taşır.
Bu süreçte, göğüs röntgenleri, kan ve idrar testleri, EKG gibi testler düzenli olarak yapılabilir. Akciğer, göz, cilt ve diğer etkilenen organların periyodik muayeneleri de tedavi sürecinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu takip süreci hastanın yaşamı boyunca devam edebilir.
Sarkoidoz tedavisine destek olarak, bireyler bazı yaşam tarzı değişiklikleri yaparak hastalıkla daha iyi başa çıkabilir:
İlaçların Düzenli Kullanımı: Doktorun önerdiği ilaçları tam belirtilen şekilde kullanmalı, kendini iyi hissetse bile doktor tavsiyesi olmadan bırakmamalıdır.
Randevulara Uyum Sağlama: Düzenli doktor kontrollerine katılarak, yeni belirtiler ya da değişiklikler konusunda doktoru bilgilendirmek önemlidir.
Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek: Tedavi sürecini destekleyebilir. Beslenmede dengeyi sağlamak, ideal kiloyu korumak, stresi kontrol altına almak ve yeterli uyumak bu süreçte önemli katkılar sağlar.
Fiziksel Aktivite: Düzenli egzersiz, kas gücünü artırabilir, ruh halini iyileştirebilir ve yorgunluk hissini azaltabilir.
Bu adımlarla birey, hastalık sürecini daha kolay yönetebilir ve yaşam kalitesini artırabilir.
NOT: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi’nde görev yapan alanında uzman, deneyimli Göğüs Hastalıkları birim doktorlarını aşağıdan daha detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz.
Diğer Göğüs HastalıklarıÖzel Adana Ortadoğu Hastanesi Göğüs Hastalıkları Birimi’nde hizmet verilen diğer hastalıklara aşağıdan ulaşabilirsiniz.