Günümüzde her geçen gün daha da kötüleşen çevresel etkenler, zararlı güneş ışınları, UV ışınlarına maruz kalma, radyasyon, yanıklar ve deride oluşan yara izleri cilt kanserlerinin en önemli nedenleridir. Cilt kanseri, kanser vakaları arasında en çok görülen 5. kanser türüdür ancak son yıllarda görülme sıklığı her sene %5 oranında artmaktadır. Bu da önümüzdeki yıllarda cilt kanserleri ile karşılaşma sıklığının daha fazla olacağını gösteriyor. Bütün kanser türlerinde olduğu gibi cilt kanserlerinin tedavisinde de erken tanı çok önemlidir.
Deri, insan vücudunu baştan başa kaplayan en büyük organdır. İç organları kaplayarak dışarıdan gelecek yaralanmalara ve zararlı güneş ışınlarına karşı vücudu koruyan deri, su ve sıvı kaybını önler, D vitamini teminine yardımcı olur. Deride zamanla bozulan çevresel faktörlerin de etkisi ile gelişen zararlı hücrelere cilt kanseri veya melanoma (melanom) denir. Bu zararlı hücreler zamanla yayılıp kötü sonuçlara neden olabilir.
Cilt kanserleri melanom ve melanom olmayan olmak üzere ikiye ayrılır.
Deriye rengini veren ve melanosit denilen hücrelerde başlayan cilt kanseri türüdür. Malign melanom veya kutanöz melanom da denilmektedir. Kötü huylu olan bu tümör türü oldukça tehlikelidir. Cilt kanserine bağlı ölümlerin %75’e yakını melanomlara bağlıdır. Melanom cilt kanseri hücreleri melanin üretmeyi sürdürdüğü için tümör genelde kahverengi veya siyah renkte kendini belli eder. Bazı durumlarda ise pembe, sarımsı kahverengi veya beyaz olabilir. 20 yaş altı bireylerde görülme olasılığı düşük olan melanom hastalarının büyük bir kısmı 45-55 yaş aralığındadır.
Melanon genellikle erkeklerde sırt bölgesinde, kadınlarda ise bacaklarda görülmektedir.
En sık görülen cilt kanseri türüdür. Ten rengi açık insanlarda daha fazla görülür. Bulunduğu bölgeyi hassaslaştıran bazal hücreli cilt kanseri, inci büyüklüğündeki şişliklerle kendini gösterir. Ortası çökük ve alanı mavi, siyah veya kahverengi renklidirler. Yaş arttıkça görülme riski de artmaya başlar. Özellikle 60-80 yaş arasında görülür. Gençlerde görülme sıklığı daha azdır.
Deri kanserleri içerisinde en sık görülen ikinci kanser türüdür. Kırmızı renkte, kabuklu, soyulur bir şekilde ve yumru halindedir. Vücudun her bölgesinde oluşabilmektedir. En fazla güneş ışınlarına maruz kalan bölgelerde ortaya çıkar.
Cilt kanseri genelde bozulan çevresel etkenler nedeniyle ortaya çıkar. Bu çevresel etkenler ise;
Melanom cilt kanserinde ana risk faktörlerindendir. Ultraviyole ışınları cilt hücrelerinin DNA’sına zarar vererek cilt kanserinin başlamasına neden olur. Ultraviyole ışınlarının temel kaynağı ise güneş ışınlarıdır. Güneşe daha çok maruz kalan insanlarda melanom dahil birçok cilt kanseri görülme riski daha fazladır.
Hücre DNA’sına zarar verebilen, güneş yanıklarına neden olan ışın türüdür. Cilt kanserlerinin büyük çoğunluğuna UVB ışınları neden olmaktadır.
Hücre DNA’sına zarar vererek hücre yaşlanmasına neden olur. Güneş kaynaklı kırışıklıklara neden olan UVA ışınları, cilt kanserlerinin büyük çoğunluğuna neden olmaktadır.
Bronzlaşmak için sık sık solaryuma giren kişilerde melanom türü cilt kanseri riski artar. Çünkü cildi bronzlaştırmak için kullanılan UV lambalar ultraviyole lambalardır. UV ışınları da cildi yaşlandırarak kanser oluşumlarına neden olmaktadır.
Doğumla birlikte vücutta bulunan veya sonradan oluşan benler iyi huylu tümörlerdir. Benlerin büyük bir kısmı problem oluşturmaz ancak vücudunda fazla ben bulunan kişilerde melanom gelişme riski daha fazladır.
Normal benler gibi görünen ancak ben olmayan oluşumlardır. Melanomun bazı özelliklerini taşıyan bu oluşumlar genelde benden büyüktür ancak çoğu kansere dönüşmez.
Doğumla birlikte görülen benlere konjenital melanositik nevi denilir. Bu benlerde melanom gelişme riski nevüsün büyüklüğüne bağlı olarak %-010’a arasıdır. Nevüsün büyüklüğüne göre melanom gelişme riski de artmaktadır.
İnsanların ten ve saç rengine göre de melanom görülme riski değişir. Açık tenli, açık renk saçlı kişilerde melanom görülme riski siyah tenlilere oranla 10 kat daha fazladır.Beyaz tenli, kızıl ve sarı saçlı, mavi veya yeşil gözlü veya çilli kişilerde cilt kanseri olma riski artar.
Melanom en çok 15-29 yaş arası gençlerde görülür. En çok görüldüğü yaş grubu ise 25-29 arasıdır. Bayanlarda görülme sıklığı erkeklere oranla daha fazladır. Yaş ilerledikçe de görülebilmektedir.
Cilt kanserleri genç erişkin denilen 25-34 yaş aralığındaki erkeklerde en sık görülen dördüncü kanser türüdür. Kadınlarda ise meme ve jinekolojik kanserlerden sonra gelmektedir.
Bazı cilt hastalıklarının tedavisinde kullanılan UV ışınları da skuamöz hücreli cilt kanserine neden olabilmektedir.
Kaynak ve metal işlerinde çalışan kişilerin gözlerinde melanom riski artar.
Cilt kanseri ile birlikte deride bazı belirtiler ortaya çıkar. Bu belirtiler;
Cilt kanseri belirtileri görüldükten sonra mutlaka dermatoloğa başvurmak gerekir. Dermatolog muayenede hastanın tıbbi geçmişini değerlendirip fiziki muayene yapar.
Deri kanserlerinin tanısında dermatoskopi ve cilt biyopsisi önemlidir. Cilt kanserinin tedavisinde erken tanının büyük önemi vardır. Erken evrede fark edilen cilt kanseri oluşumları yayılım göstermeden tedavi edilebilmektedir.
Benlerin ve pigmentli lezyonların tanısında kullanılan deri yüzeyi mikroskopisidir. Yağlanmış deri yüzeyi ışıklı bir büyütmeye imkân tanıyan dermatoskop ile incelenir. Bu yöntemle vücutta bulunan benlerin haritası oluşturulur, noktasal lokalizasyonlar tespit edilir. Daha sonra dermatoskopik görüntüler alınarak kaydedilir. Daha sonraki muayenelerde benlerin durumu daha önce alınan görüntüleriyle karşılaştırılır. Erken evre melanom tanısı çıplak gözle %60 oranında tespit edilirken, dijital dermatoskopik incelemede ise %90’dır.
Cilt kanserinden şüphelenilen durumlarda bu bölgeden parça (biyopsi) alınarak laboratuvarda incelenir. Biyüpsi şekline ise, şüpheli bölgenin vücuttaki yerine, büyüklüğüne ve şüphelenilen kanser türüne göre karar verilir.
Cilt kanseri vakalarında cerrahi ile birlikte kemoterapi, immunoterapi ve radyoterapi gibi tedavi yöntemleri kullanılmaktadır. Bu tedavi yöntemi kişiden kişiye göre değişir ve hastada hangi yöntemin kullanılacağı kanserin evresine, lezyonun özelliklerine ve riskine göre belirlenir.
Cerrahi operasyonda kanserli bölge tamamen alınıp çevresi temizlenilir. Böylece kanserin yeniden nüksetmesinin de önüne geçilir. Bu yöntemin başarı oranı oldukça yüksektir.
Güneş kremi alırken UVB ve UVA ışınlarının etkisinden cildi kuruyan geniş spektrumlu kremler tercih edilmelidir. Güneşe çıkmadan önce de mutlaka bu krem sürülmelidir.
Evet, vardır. Bu cilt kanserinin türüne göre değişir. Hem bazal hücreli hem de skuamöz hücreli cilt kanserlerinin yeniden nüksetme ihtimali vardır. Ancak bazal hücreli cilt kanserleri yayılmazlar. Skuamöz hücreli cilt kanserleri ise yayılabilmektedir. Bu nedenle kontrolleri düzenli bir şekilde yaptırmak gerekir.
Tanı ve tedavide geç kalınmışsa öldürebilir. Malonm, agresif bir şekilde vücudun diğer yerlerine de yayılım gösterir. Tedavi edilmemesi durumunda ölümcül olabilmektedir.
Cilt kanseri, kanser vakaları arasında en çok görülen 5. kanser türüdür. Görülme sıklığı ise her sene %5 oranında artmaktadır. Malign Melanoma, deri kanserlerinin %5’ini oluşturur ve deri kanseri ölümlerinin %75’ini oluşturur. Geç tanı sonrası ölüm riski büyüktür.
Lahana, bezelye, Brüksel lahanası, ıspanak, kabak, Antep fıstığı, brokoli, şeftali ve yumurta sarısı cilt hücrelerini korumaktadır. Bunun yanında polifenol ve kateşin içeren siyah ve yeşil çay, kekik, nane, biberiye, kakao ve sarımsak da cilt kanseri gelişimini azaltmaktadır.
NOT: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi Plastik Cerrahi Birimi’nde hizmet verilen diğer hastalıklara aşağıdan ulaşabilirsiniz.