Çene cerrahisi, çene yapısındaki hastalıklar, bozukluklar, travma ve tümörlerden kaynaklanan problemlerin tedavisi ile ilgilenen tıp dalıdır. Kişilerde estetik görünümün yanında konuşma ve çiğneme faaliyetlerini de olumsuz etkileyen bu problemler plastik cerrahi, ortodondi ve çene cerrahisi uzmanları tarafından yapılan cerrahi operasyonlarla düzeltilmektedir.
Çene cerrahisi, çene bölgesinde oluşan hastalıkları, bozuklukları, travma ve tümörleri, doğumsal anomalililerin tanısının konulması ve tedavisinin yapılmasında faaliyet gösteren tıp bilimidir.
Çene cerrahisi, bütün yaş aralığındaki bireylerin çene bölgesinde meydana gelen sert ve yumuşak dokuların hastalıkları, yaralanmaları ve bozukluklarının düzeltilmesi ile ilgilenir.
Çene operasyonları 12 yaşından 50 yaşına kadar operasyon yapılabilir. Ancak ideal yaşı kalıcı dişler çıktıktan sonra, 18 yaş gibidir. Dişler kalıcı hale geldikten sonra diş-çene ilişkisi ortodonti tarafından değerlendirilmelidir. Diz dizilimine bakıldıktan sonra dişin üzerine dizildiği baziler kemik denilen çene kemikleri değerlendirilir. Baziler kemik, üst ve alt çene altında düzgün bir biçimde olmalıdır. Üst çenenin alt çeneye göre hafif önde olduğu pozisyon normal pozisyondur. Bunun haricinde iki pozisyon daha vardır. Bunlar;
Bu durum hem kötü görüntü oluşturur hem de ısınım bozukluğu nedeniyle beslenmeyi olumsuz etkiler. Bu bozuklukların tedavisinde ilk olarak diş diziliminin sağlanması ve ardından da baziler kemik bozukluklarının düzeltilmesi gerekir. Ancak ileri yaşlarda değişik amaçlı olarak bu operasyonlar yapılabilmektedir.
Çene cerrahisi operasyonları tam teşekküllü hastanelerde yapılmalıdır. Solunum, beslenme ve konuşma gibi önemli yaşamsal fonksiyonların sağlandığı çene bölgesi ameliyatlarında deneyimli anestezist ve uygun teçhizat bulunması şarttır. Operasyonun yapıldığı hastanede acil durumlarda ulaşılabilecek dahiliye uzmanı, kardiyolog ve genel cerrahi gibi uzmanların bulunması da önemlidir.
Bütün ameliyatlarda olduğu gibi çene cerrahisi operasyonlarında da anestezi riskleri bulunur. Bulantı, kusma, baş dönmesi, halsizlik, uyuşukluk gibi risklerin yanı sıra şişlik ve morluklar, küçük çaplı kanamalar, ağrılar da görülebilmektedir. Bu sorunlar 1-2 gün içerisinde ortadan kalkar.
Baş, boyun bölgesinde yapılacak ameliyatlarda deneyimli plastik cerrahların tercih edilmesi riskleri minimize eder.
Çene cerrahisinde iyileşme süreci, işlemin türüne göre 1-3 hafta arası değişir. İşlemler acele edilmeden ancak zaman kaybı olmadan yapılması ödeminin azaltılması, toplanmanın hızlanması, kan ve sıvı kaybını önlemek adına önemlidir. Ameliyat sonrası da plastik cerrahın verdiği ilaçların kullanımı iyileşme süreci açısından gereklidir.
Teknik açıdan özellikli ameliyatlardır ancak deneyimli cerrahlar için zor değildir. Ağız içinde ve dar bir alanda çalışıldığı için zorluklar oluşmaktadır. Ancak operasyonlarda ağız içine uygun ekipmanlar kullanılarak zorluklar ortadan kaldırılmaktadır.
Korkulduğu kadar ağrılı değildir. Ameliyat sonrasında da uygun ağrı kesicilerle ağrıyı kontrol altına almak mümkündür. Operasyon sonrası oluşabilecek ödemler solunumu zorlaştırıp ağrıyı artırsa da bu sorunlar 1-2 güne ortadan kalkmaya başlayacaktır.
Çene cerrahisi operasyonlarını plastik cerrahlar, ağız-yüz-çene cerrahisini ilgi duyan cerrahlar ve diş hekimliği kökenli diş ve çene cerrahları da çene cerrahisi operasyonlarını yapmaktadır.
NOT: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi Plastik Cerrahi Birimi’nde hizmet verilen diğer hastalıklara aşağıdan ulaşabilirsiniz.