Beyin; vücutta görme, düşünme, işitme ve öğrenme gibi bütün fonksiyonları üstlenen hayati bir organdır. Darbe ve çarpmalara karşı kafatası tarafından korunan beyin, iç basınç ve travma gibi durumlarda beyin kanaması riski ile karşı karşıya kalır. İnme ve ölüm gibi olumsuz sonuçlar doğuran beyin kanamaları başta 50-60 yaş grubu olmak üzere her yaşta görülebilmektedir. Her yıl binlerce insanın ölümü veya sakat kalmasına neden olan beyin kanamaları, erkeklere oranla kadınlarda üç kat daha fazla görülmektedir.
Beyni besleyen damarların duvarları zayıflayınca balonsu bir yapı oluşur. Normal damara göre çok daha dayanıksız olan bu yapı nedeniyle yırtılmalar yaşanarak beyin kanamaları meydana gelir. Bunun sonucunda kan ile beslenen bölge çalışamaz duruma gelir.
Beyin kanamaları travmatik ve spontan olarak ikiye ayrılmaktadır. Travmatik beyin kanamaları; kaza ve yaralanma gibi olaylar sonrası, spontan ise kendiliğinden ortaya çıkar. Travmatik beyin kanamalarından beynin tamamı etkilenirken, spontan beyin kanamaları ise genelde beyin içinde veya beyin ile beyin zarı arasında meydana gelmektedir.
Beyin kanamaları, kanamanın meydana geldiği bölgeye göre beşe ayrılmaktadır. Kanama;
Beyin kanaması kendini çeşitli belirtilerle hissettirir. Bu belirtiler;
İnsanın her türlü hareketinden konuşma ve düşünmesine kadar her türlü fonksiyonlarının merkezi beyindir. Ancak insanın ruhi ve çeşitli bedensel rahatsızlıkları beyin kanamalarını tetikleyerek bu fonksiyonlarını sekteye uğratır. Beyin kanamasına neden olan durumlar ise;
Beyin kanamaları acil müdahale edilmesi gereken bir durumdur. Aksi halde inme ve ölümle sonuçlanma riski büyüktür. Muhtemel bir beyin kanaması durumunda mutlaka bir ambulans çağırılıp hasta bir an önce hastaneye yetiştirilmelidir.
Beyin kanamasının belirtileri hemen ortaya çıkmayabilir. Ancak olay sonrası hasta ilk 24 saat müşahede altında tutulmalıdır. Çünkü kazadan sonraki saatlerde kanama ilerler ve beyne baskı yapmaya başlar. Bu da kişinin komaya girmesine ve ardından da ölümüne neden olmaktadır.
Beyin kanaması tedavisinde ilk olarak kanamanın sebebi ortadan kaldırılarak oluşabilecek komplikasyonların önüne geçilir. Yoğun bakımda takibe alınan hasta genellikle ameliyata alınır. Beyin ameliyatları genelde riskli ve ağır ameliyatlardır. Bu nedenle uyanma süresi cerrahi işlemin zorluğuna bağlı olarak değişmektedir. Ameliyat sonrası narkozun etkisi geçtikten sonra hastanın 24 saat uyanık olması önemlidir. Bunun için sık aralıklarla hasta uyandırılarak bilincinin yerinde olup olmadığı kontrol edilmektedir.
Kanamanın türü, büyüklüğü ve meydana geldiği bölgeye bağlı olarak, beyin kanaması ameliyatı farklı yöntemlerle yapılabilir. Her beyin kanaması cerrahi müdahale gerektirmese de genellikle acil tıbbi müdahale gerekir.
Beyindeki kanama, beyin üzerinde baskı oluşturabilir ve bu baskı, ilaç tedavisi ile hafifletilemezse, dekompresyon adı verilen bir işlem uygulanır. Dekompresyonun amacı, beyin üzerindeki baskıyı hafifletmek ve kanamanın yol açtığı basıncı gidermektir.
Dekompresyon işlemi, kanamanın nedenine ve şiddetine bağlı olarak çeşitli yöntemlerle yapılabilir:
Açık Cerrahi Müdahale: Bu yöntem, kafatasının bir kısmının çıkarılmasını içerir. Kanamanın biriktiği alandaki kanı boşaltmak ve hasar görmüş damarları onarmak için açık ameliyat yapılır. Bu, büyük kanama durumlarında veya beyin fonksiyonlarını kontrol eden bölgelerdeki baskıyı azaltmak amacıyla tercih edilen bir yöntemdir.
Basit Aspirasyon: Küçük bir delik açarak, kateter kullanılarak kafatasındaki kan boşaltılır. Bu yöntem, genellikle hastanın durumu çok bozuk olduğunda veya büyük bir cerrahi riski taşımamak adına tercih edilir. Ancak, kan tamamen boşaltılamayabilir, yine de beyin üzerindeki basınç düşürülür.
Endoskopik Tahliye: Basit aspirasyona benzer şekilde, kafatasında küçük bir delik açılır ve endoskop kullanılarak kan tahliye edilir. Geleneksel cerrahi aletler yerine, daha az invaziv bir yaklaşım tercih edilir.
Stereotaktik Aspirasyon: Bu yöntemde, bilgisayarlı tomografi (BT) kullanılarak kanın biriktiği bölge belirlenir. Daha sonra, özel geliştirilmiş bir aspirasyon aracı kullanılarak bu kan boşaltılır. Yüksek hassasiyetle yapılan bu işlemde hasta, kafa çerçevesiyle hareket etmeden sabit tutulur.
Endovasküler Yöntemler: Beyin kanaması, anevrizma veya AVM gibi damar kaynaklı sorunlardan kaynaklanıyorsa, damar içi (endovasküler) tedavi uygulanabilir. Bu yöntemde, kasıktan ince tüplerle damarlar içine ulaşılır ve kanamaya neden olan damarlar tedavi edilir. Endovasküler yöntem, genellikle beyin basıncı normal olan hastalarda tercih edilir ve açık cerrahi gerektirmez.
Ciddi beyin baskısı ve deformasyon durumlarında ise, açık cerrahi müdahale diğer yöntemlere kıyasla daha uygun olabilir.
Beyin kanamasını önlemek için çeşitli tedbirler alınabilir. Aşağıda bazı etkili yöntemler yer almaktadır:
Beyin kanaması vakalarında hastanın iyileşmesi, beynin etkilendiği bölgeye ve etkilenme şiddetine göre değişmektedir. Hafif felç durumlarında 3-6 ay içerisinde iyileşme görülebilmektedir. Ancak ince motor beceriler olan hassas el hareketlerinin düzelmesi ise zaman alabilmektedir.
Beyin kanamalarında en önemli nokta erken müdahaledir. Vakaya zamanında müdahale edilememesi kalıcı hasar riskini artırır. Beyin kanaması sonrası felç, hafıza, düşünme, konuşma, yazma ve okumada güçlük, yutma güçlüğü, bilinç kaybı, görme kaybı, duyu kaybı, kişilik değişmesi ve koma durumlar gelişebilmektedir.
Beyin kanaması geçiren kişilerde tekrar beyin kanaması görülme olasılığı %5-10 arasındadır. Tekrar kanama gibi durumlar ise ilk kanamadan bir ay sonra gibi erken veya 10 yıl sonra gibi geç bir dönemde görülebilmektedir.
Beyin kanaması vakalarında ölüm riski yaklaşık olarak %50’dir. Vakaların %10-15'i hastaneye ulaşmadan kaybedilmektedir. Beyin kanamasının erken döneminde hastalar kafa içi basınç artışının etkisine girer, geç dönemde ise beyin kan damarları büzüştüğü için felç olurlar veya hayatlarını kaybederler.
NOT: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi’nde görev yapan alanında uzman, deneyimli Nöroloji birim doktorlarını aşağıdan daha detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz.
Diğer Nöroloji HastalıklarıÖzel Adana Ortadoğu Hastanesi Nöroloji Birimi’nde hizmet verilen diğer hastalıklara aşağıdan ulaşabilirsiniz.