Obezite, hava yolunda darlık olması, bademcik ve geniz etinin büyük olması gibi etkenler nedeniyle uyku sorunları ortaya çıkar. Uyku sorunlarından en önemlileri ise horlama ve uyku apnesidir. İnsanın uykusunu alamaması, sabah dinç uyunamama, horlama, nefes darlığı, uykuda terleme, depresyon gibi sorunlara neden olan uyku apnesi, ilerleyen zamanlarda ölüme bile neden olabilmektedir.
Horlama, uyku esnasında hava yolunda darlık oluşması ile ortaya çıkan gürültü biçimindeki sese denir. Kişinin uyku ve uykuya bağlı yaşam kalitesini düşüren bir problem olmasının yanında kişinin psikolojisi açısından da önemli bir sorundur.
Uyku apnesi, uyku sırasında solunumun 10 saniye üzerinde durması durumudur. Toplumda her 100 kişiden 4’ünde bu problem görülür. Uyku apnesi gece boyu defalarca tekrarlayabilir. Sabahları yorgun uyanma ve dikkatsizliğe neden olabilen uyku apnesi, tedavi edilmediği zaman ölümcül olabilmektedir. Uyku apnesi esnasında solunum çabası sürer ve beyin uyarılarak hava yolu açılır. Solunumu durana kadar horlayan kişi, gürültülü bir şekilde yeniden nefes alır ve horlamayı sürdürür.
Uyku apnesi dikkatsizliği artırır ve trafik kazası riskini 7-8 kat artırır.
Uyku sırasında solunumun kesilmesine neden olan uyku apnesi, üç ana gruba ayrılır: Merkezi, obstrüktif (hava yolunu tıkayan) ve mikst (her iki türün birleşimi) uyku apnesi.
Santral uyku apnesi, solunum kaslarını kontrol eden beyin sinyallerinin iletilmemesi sonucu ortaya çıkar. Bu durum, kişinin nefes alma sürecini geçici olarak durduran bir bozukluktur.
Obstrüktif uyku apnesi, hava yollarının daralması ya da tıkanması nedeniyle vücuda yeterince oksijen girmediği bir durumdur. Bu tip apne, uyku sırasında nefesin kesilmesine ve ani uyanmalara neden olabilir, bu da uyku kalitesini ciddi şekilde etkiler.
Karma uyku apnesi, hem santral uyku apnesi hem de tıkayıcı uyku apnesinin bir arada görüldüğü durumdur ve her iki türün belirtilerini taşıyan karmaşık bir solunum problemidir.
Uyku apnesi, boğazda bulunan kasların havanın geçeceği alanı kapatacak şekilde gevşemesi nedeniyle oluşur. Üst solunum yolundaki darlıklar solunum yolunun yıpranmasına ve uyku apnesine neden olur.
Uyku apnesi, büyüklerde olduğu gibi çocuklarda da görülebilmektedir. Uyku apnesi sorunu olan kişilerdeki horlama 3-4 kat daha fazla, kaba ve gürültülüdür. Uyku apnesi görülen hastaların %30-50’sinde hipertansiyon da vardır.
Uyku apnesi, uykuda solunum durmaları ve kalp ritminde bozukluklar ile ani ölümlere neden olabilecek kadar önemli bir hastalıktır. Gece aşırı terleme, gece sık sık idrara çıkma, sabah yorgun bir şekilde ve uykulu uyanma, isteksizlik, sıkıntı ve gerginliğe neden olur. Gündüz uykulu olunduğu için trafik kazalarına neden olur.
Uyku apnesi sendromunda, solunum durması nedeniyle gece boyunca düşük oksijen düzeyi ortaya çıkar. Kalp ve damar sisteminde yüklenmeye neden olduğu için vakaların yaklaşık yarısında kalp büyümesi ve hipertansiyon ortaya çıkar. Kalp ritminde bozukluğu nedeniyle hastalar bazen uykuda hayatını kaybedebilmektedir.
Uyku apnesinin tespit ve tedavisinde en önemli süreç hastanın testten geçirilmesidir. Polisomnografi denilen bu test için hastalar bir gece uyku odasında kalır. Hasta uykudayken bu test vasıtasıyla gece boyunca tüm beyin aktiviteleri ve solunum olaylı kaydedilir. Polisomnografi testi ile uyku esnasında beyin dalgaları, ağız ve burundan hava akımı, horlama, kalp hızı, göz ve bacak hareketleri, oksijen seviyeleri ölçülür.
Testte, EEG, EOG, EKG, EMG, solunum eforu, burun ve ağız hava akımı kaydı, vücut pozisyonu ve oksijen satürasyonu gibi 8 parametre gece boyunca takip edilir.
Uyku apnesinin tedavisi tipi ve şiddetine göre değişir. Tedavide;
Uyku apnesi tedavisinde ise;
Cerrahi operasyonlar ise;
Cerrahi operasyonlarda hava yolunu kapatan dokular alınır, küçültülür veya gerginleştirilir. Bu operasyonlar; faringoplasti ameliyatları, radyoferans cerrahisi ve dil kökünü öne çekmeye yönelik ameliyatlardır. Lazer teknolojinin kullanıldığı LAUP da başka bir ameliyattır.
Uyku apnesiyle başa çıkmak ve yaşam kalitesini yükseltmek adına aşağıdaki adımlar atılabilir:
Uykuda solunumun geçici bir süreliğine durmasıdır.
Uyku apnesinde en büyük risk obezitedir. Dolayısıyla kilolu kişilerin kilo vermeleri gerekir. Uyku apnesi vakaları kilo verilerek %50 oranında azaltılabilmektedir. Bunun yanında alkol, sigara ve uyku ilaçlarından kaçınmak, sırt üstü yatmamak, horlamayı azaltan burun açıcı spreyler veya bantlar kullanmak da önemlidir.
Evet, olabilir. Özellikle geniz eti ve bademcikleri büyümüş çocuklarda uyku apnesi görülebilir. Bunun için çocuklar uykudayken ağzı açık uyuyup uyumadığı, horlama veya hırıltı olup olmadığı kontrol edilmelidir.
30 yaş altı kişilerde horlama oranı %10 iken 60 yaş üzerinde bu oran %60’a çıkar. Kilo arttıkça horlama ve uyku apnesi riski de artar.
NOT: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi’nde görev yapan alanında uzman, deneyimli Kulak Burun Boğaz birim doktorlarını aşağıdan daha detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz.
Diğer Kulak Burun Boğaz HastalıklarıÖzel Adana Ortadoğu Hastanesi Kulak Burun Boğaz Birimi’nde hizmet verilen diğer hastalıklara aşağıdan ulaşabilirsiniz.