Kan dolaşımı için damarlardaki gerekli kan basıncının normal seviyeden daha fazla olmasına hipertansiyon (yüksek tansiyon) denir. “Büyük tansiyon” diye bilinen kalp kasılırken kan basıncının (ilk ölçülen) 140 mmHg ve üzeri; “küçük tansiyon” diye bilinen kalp gevşerken kan basıncının (ikinci ölçülen) 90 mmHg ve üzeri olması hipertansiyon ya da yüksek kan basıncı kabul edilir. Normal kan basıncı değerleri en fazla 130 mmHg ve 85 mm Hg olmalıdır.
Hipertansiyon, kalbin iş yükünü artırır ve kalp, beyin, göz ve böbreklere kan taşıyan atardamarlarda hasara neden olur. Kalp, beyin, göz ve böbrek damarları bu yüksek basınca yıllarca direnç gösterebilir. Böylece kan basıncındaki yükselme yıllar boyu belirtisiz ve sinsi biçimde ilerleyebilir. Hipertansiyon, tedavi edilmediği takdirde tüm vücuttaki atardamar ve çeşitli organlara zarar verebilir. Hipertansiyon; kalp yetersizliği ve kalp krizi, beyin kanaması ve felç, görme kaybı, böbrek yetmezliği gibi hastalıklara yol açabilir.
En sık rastlanılan şikâyetler baş ağrısı, baş dönmesi, kulak çınlaması, kalp ağrısı, düzensiz kalp atışları, nefes darlığı, bulanık görme olarak sıralanabilir. Fakat pek çok insanda hiçbir belirti göstermez.
Hipertansiyona diyabet, obezite, stres, sigara ve alkol kullanımı, fazla tuz kullanımı, sağlıksız beslenme alışkanlıkları, hareketsiz yaşam tarzı ve yaşlanma neden olabilir.
Yüksek tansiyon her yaşta ortaya çıkabilir. Her 5 kadın ve 4 erkekten 1’inde hipertansiyon görülür. Herhangi bir belirti görülmese dahi kan basıncının düzenli olarak ölçtürülmesi gerekir.
Hipertansiyona karşı kilo kontrolüne dikkat etmek, fazla kilolardan kurtulmak gereklidir. Tuz tüketimi günde 5 gramı geçmemelidir. Doymuş ve trans yağlar barındıran gıdalardan uzak durulmalı, sağlıklı beslenmeye özen gösterilmelidir. Bol sebze ve meyve tüketilmeli, sigaradan uzak durulmalıdır. Erkekler günde 2, kadınlar 1 bardaktan fazla alkol tüketmemelidir. Egzersiz yapılmalı, stres azaltılmaya çalışılmalı ve tansiyon düzenli olarak ölçtürülmelidir.
Hipertansiyon tedavisinde, kan basıncını 140/90 mmHg’nin altına düşürmek amaçlanır. Hastada diyabet, böbrek yetersizliği ve organ hasarı da varsa kan basıncının daha da düşük olması hedeflenir.
Hipertansiyon tedavisinde hayat tarzında değişiklik, düzenli egzersiz, kilo kontrolü, tuz alımının kısıtlanması önem taşır. Tüm tedavilere dirençli hipertansiyon olması halinde böbrek atardamarlarına operasyon yapılır ve kan basıncı kontrol altına alınır. Kalp krizi, böbrek yetmezliği, inme gibi hipertansiyonun neden olabileceği sağlık sorunlarından korunmak için erken tanı çok önemlidir. Erken tanı ile kontrol altına alınan hipertansiyon hayat kalitesini etkilemez.
Hipertansiyon tedavisinde kullanılan tansiyon ilaçlarının bağımlılık yaptığı, yan etkisinin bulunduğu düşüncesiyle bundan kaçınmak doğru değildir.
Günümüzde bu tedavide kullanılan ilaçlar, tansiyonu düzenlerken, kalp-damar sistemini korur ve böbrek fonksiyonlarının bozulmasına engel olur. Ayrıca hastanın tam tansiyon kontrolü sağlandıktan sonra ilaçlar bırakılabilir.
Yüksek tansiyon sorunu gerek çevresel faktörlerden gerekse genetik etkenlerden dolayı meydana gelebilen önemli bir sağlık sorunudur. Bunun yanı sıra kişinin yaşam tarzı, alışkanlıkları ve beslenme düzeni de hipertansiyon hastalığı ile doğrudan ilişkilidir. Örnek vermek gerekirse hipertansiyon rahatsızlığının en önemli nedenlerinden bir tanesi aşırı tuz tüketimidir. Ayrıca yüksek kolesterol, obezite, diyabet ve böbrek rahatsızlıkları gibi hastalıklar da hipertansiyon hastalığına yol açabilmektedir. Hipertansiyon tedavisinde beden kitle indeksinin ideal düzeyde olması ve kişinin kilosunu kontrol altında tutması büyük önem taşır.
Hipertansiyon rahatsızlığında nasıl besleneceğinize dair fikir almak için tek doğru adres; beslenme uzmanları ve diyetisyenlerdir. Diyetisyenler bu konuda uzmandırlar ve kan basıncınızın kontrol altında tutulmasına yönelik en doğru tavsiyeleri onlar verirler. Genel olarak hipertansiyon hastalarının beslenmesinde tavsiye edilenleri sıralamamız gerekirse:
Sağlıklı bir yaşam tarzı hipertansiyon hastalığı ile mücadelede atabileceğiniz en önemli adımdır. Eğer yeterince sağlıklı bir yaşam tarzınız varsa ilaç tedavisine gereksiniminiz gecikebilir hatta tümüyle ortadan kalkabilir. Yüksek tansiyonu düşürmek için tuz ve alkol tüketimini azaltabilir, ideal kilonuzu koruyabilir ve fiziksel açıdan aktif bir yaşam sürebilirsiniz.
NOT: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi’nde görev yapan alanında uzman, deneyimli Beslenme ve Diyet birim doktorlarını aşağıdan daha detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz.
Diğer Beslenme ve Diyet KonularıÖzel Adana Ortadoğu Hastanesi Beslenme ve Diyet Birimi’nde hizmet verilen diğer hastalıklara aşağıdan ulaşabilirsiniz.