Beynin hasarlı kısmının çıkartılması ameliyatı, beynin bir bölümünün darbe, yaralanma gibi bir travma sonucu düzelmeyecek şekilde hasarlandığında yapılır ve hasarlı kısım çıkartılır.
Eğer ameliyat yapılmazsa beynin hasarlı olan kısımları, hasarlı olmayan dokulara baskı yaparak zarar verebilir ve şişme, ödem gibi riskleri artırır. Beyin ve sinirler işlevlerini yerine getiremez hale gelir.
Hastanın kafası içerisinde cerrahi müdahale gerektiren tüm problemlere ulaşabilmek için kafatası kemiğinin çıkartılmasına kraniotomi adı verilir. Beynin içindeki tüm patolojilere ulaşabilmek için kraniotomi uygulanır. Genellikle beyin dokusuna, nörovasküler yapılara, beyin zarı içerisindeki yapılara, lezyon ve anevrizmalara, kafa travmalarına, beyin kanamalarına, ve şiş beyinlere müdahale etmek için kullanılan bir yöntemdir. Kraniotomi gerektiren durumları sıralamamız gerekirse:
Genel anestezi etkisi altında veya hasta uyanıkken kraniotomi cerrahisi uygulanabilmektedir. Genel anestezi etkisi altındaki hasta çivili bir başlığa alınır. Konvansiyonel yöntemlerle lezyonun yakınındaki kemik çizilir. Cilt açılır ve ardından pnömatik drill cihazı kullanılarak kemik açılır. Kemik açıldıktan sonra beynin dokusu ve omuriliği saran beyin zarlarının en kalın ve en dıştaki katmanına ulaşılır. Sonrasında da beyin katmanına erişim sağlanır.
Beynin hasarlı kısmının çıkartılması ameliyatı, kafatasının bir kısmı çıkartılıp, operasyon sonrasında yeniden yerine konulması yöntemiyle yapılır. Operasyon sırasında beynin geri dönüşümsüz bir şekilde hasar alan kısımları çıkartılır. Hasarlı kısımların çıkartılması, beynin hasarsız kısımlarına bası yaparak zarar verebilecek şişme ve ödem risklerini önler ya da en aza indirir. Bu operasyon, genel anestezi uygulanarak yapılır.
Her operasyondaki gibi, bu ameliyatın da bazı riskleri vardır. Gerçekleşme olasılığı düşük olsa da operasyonda, artmış akciğer enfeksiyonu riski görülebilir. Zorlanmaya bağlı olarak kalp krizi veya felç meydana gelebilir. Hastada ameliyat sonrasında anksiyete ve ruhsal travma görülebilir. Sigara içen hastalarda akciğer enfeksiyonu, kalp-akciğer komplikasyonu ve tromboz (damar içi kan pıhtılaşması) ihtimali içmeyenlere oranla daha fazladır.
Ameliyatın ardından kanama, kan pıhtısı oluşma, boyunda deformite (şekil, duruş bozukluğu) gelişme riski vardır. Ayrıca sinir kökü yaralanması ya da yara yerinden dış ortama beyin omurilik sıvısı kaçağı oluşabilir.
Beynin hasarlı kısmının çıkartılması ameliyatı sonrasında baş ağrısı, ateş, bayılma, yarada şişlik, iltihap, kuvvetli uyuşukluk ve uyku halinin artması halinde durumun derhal hekime bildirilmesi gerekir. Ameliyatın ardından hasta kendini yorgun hissedebilir, özellikle öğleden sonra yatma isteğiniz artabilir. Hastaneden taburcu olurken hastaya bir bilgi formu verilerek pansuman ve kontrol günleri belirtilecektir. Bunları aksatmamaya özen gösterilmelidir. Operasyon sonrasında doktorun önerdiği ilaçlar, önerilen dozda ve zamanda alınmalıdır. Sigara, doku dolaşımını olumsuz etkileyebileceği için asla içilmemelidir. İlk 3 ay araç kullanmamak gerekir.
Bu ameliyat sayesinde beynin dokusuna hızlı biçimde ulaşmak mümkündür. Eski yıllarda tıbbi teknoloji imkanları daha kısıtlı olduğu için kraniotomi işlemleri oldukça uzun ve zahmetli operasyonlardı. Ancak günümüzde yarım saat gibi kısa bir süre içerisinde kraniotomi işlemi tamamlanmaktadır.
Kraniotomi ameliyatlarının öncesinde bazı radyolojik görüntüleme tetkiklerine başvurulmaktadır. MR, nöronavigasyon ve anatomik landmarklar sayesinde beyin dokusundaki patolojik yapılar kolaylıkla tespit edilir. Bu görüntüleme teknolojileri kullanılarak gerçekleştirilen taramalar tümörlerin üç boyutlu şekilde görüntülenmesine olanak sağlar. Tümör dokusu ile sağlıklı doku arasında ayrım yapılması bu sayede mümkündür. Anormal dokunun bulunduğu nokta kesin olarak tespit edilir ve ardından gereken cerrahi müdahale gerçekleştirilir.
Genellikle hastalar, genel anestezi etkisi altındayken gerçekleştirilen kraniotomi ameliyatı bazı durumlarda hasta uyanıkken de uygulanabilir. Ameliyat esnasında oluşabilecek sakatlık riskine karşı, zamanında müdahale edebilmek ve o bölgelerden uzak durabilmek için uyanık kraniotomi tercih edilebilir.
NOT: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi’nde görev yapan alanında uzman, deneyimli Beyin ve Sinir Cerrahi birim doktorlarını aşağıdan daha detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz.
Diğer Beyin ve Sinir Cerrahisi HastalıklarıÖzel Adana Ortadoğu Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Birimi’nde hizmet verilen diğer hastalıklara aşağıdan ulaşabilirsiniz.