Ventriküloperitoneal şant, hidrosefali hastalığının tedavisinde kullanılan seçeneklerden biridir. Tüm şant uygulamaları içerisinde en sık tercih edilen yöntemdir.
Hidrosefali, aşırı beyin omurilik sıvısının (BOS), beynin boşluklarında birikerek kafada basıncı artırmasına denilir.
Hidrosefali hastalığı, kafa travmaları, beyin tümörleri, beyin içi kanamalar, menenjit ve erken doğuma bağlı kanamalar sonrası görülmektedir.
Hidrosefali hastalığı tedavi edilmezse ölümcül sonuçlar doğurabilir. Tedavi ile daha fazla beyin hasarı oluşumunun önüne geçmek amaçlanır.
Hidrosefali hastalığının tedavisinde en çok tercih edilen yöntemlerden biri ventriküloperitoneal şanttır. Bu tedavide, beyin boşluğunda biriken sıvının vücut içine akması için bir ‘şant’ takılır ve sıvı bu şant vasıtasıyla boşaltılır.
Şant uygulamalarında şant disfonksiyonu gelişme riski ilk yılda %30-40, ikinci yılda %50, on sene içerisinde ise %70’dir. En sık görülen komplikasyonlar ise şant enfeksiyonları ve tıkanıklıklarıdır.
Şant tıkanma riskinin en yüksek olduğu dönem erken postoperatif (ameliyat sonrası bakım dönemi) dönemdir.
Şant komplikasyonları, yetişkinlere oranla çocuklarda daha fazla görülmektedir.
Hidrosefali hastalığında erken tedavi önemlidir. Erken tedavi ile beynin zarar görme riski de azaltılır. Tedavi kapsamında şant takılan hastanın ölüm riski de ciddi oranda azalır. Tedavi ile birlikte hidrosefali hastasının ömrü normal bir insanın ortalama yaşam süresine yakın olmaktadır. Şant takılmayan hastalarda ise ölüm riski yüksektir.
Hedef, beyindeki sıvının bedenin farklı bir bölgesine aktarılması ve sonrasında da tümüyle vücudun dışına atılmasıdır. Şant sistemi; elastik, uzun, ince bir tüp formundadır. Ameliyat neticesinde beyindeki bu sıvı, hastanın karın bölgesine devredilir. Bebeklik evresinin ardından dışarıdan bakıldığında fark edilemeyecek hale gelir. Hastanın hayatının sonuna kadar kullanması gerekir. Zaman içerisinde şantta tıkanma, enfeksiyon veya kırılmalar yaşanabilir. Bu gibi vakalarda şantın değiştirilmesi gerekmektedir. Operasyon genellikle endoskopik cerrahinin mümkün olmadığı vakalarda tercih edilmektedir.
Endoskopik üçüncü ventrikülostomi operasyonu, hidrosefali tedavisinde kullanılan öncelikli yöntemdir. Bunun nedeni, bu operasyonun çocukları yaşamları süresince vücutlarında yabancı bir cisimle yaşamak zorunda bırakmamasıdır. Endoskopik cerrahide, beyin cerrahı 2 ila 4 mm ince uçlu ışıklı bir kamera ile hastanın beynine giriş sağlar. Beyin içerisindeki dört odacıktan biri olan üçüncü ventriküle erişim sağlanır. Endoskop ile birlikte beynin omurilik sıvısının akmasına engel olan, tıkalı kanal açılır. Veya sıvının akabilmesi için yeni bir yol açılır. Bu sayede beyinde biriken fazla omurilik sıvısı normal yollar kullanılarak vücuttan atılmış olur.
NOT: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi’nde görev yapan alanında uzman, deneyimli Beyin ve Sinir Cerrahi birim doktorlarını aşağıdan daha detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz.
Diğer Beyin ve Sinir Cerrahisi HastalıklarıÖzel Adana Ortadoğu Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Birimi’nde hizmet verilen diğer hastalıklara aşağıdan ulaşabilirsiniz.