Çocuk ve ergenlerde, içteki çatışmalarını davranışa dökmelerinin sonucunda davranış bozuklukları ortaya çıkabilir. Hırçınlık, sinirlilik, inatçılığın yanında yalan, hırsızlık, küfretme gibi eylemler de bulunuyorsa bu durum davranış bozukluğu olarak adlandırılır. Her çocuk kendine özgü bir gelişim gösterdiği için her çocukta dikkat edilmesi gerekenler de farklıdır.
Çocuklarda gelişim düzeyine ve yaşına göre uygun olmayan, sosyal normlara aykırı davranışlar görülmesi davranış bozukluğu olarak tanımlanır. Bu davranışlar çocuğun gündelik yaşantısını sekteye uğratabilir ve olumsuz etkileyebilir. Davranış bozukluğu yaşayan çocuklar sosyal ilişkilerinde, uyku düzeninde okul yaşantısında sorunlar yaşayabilir ve disiplin problemleri gösterirler. Davranış bozukluğunun en yaygın belirtileri arasında fiziksel şiddet eğilimi, tutarsız davranışlar, öfke patlamaları, agresif ruh hali ve yalan söyleme gibi durumlar sıralanabilir. Davranış bozukluklarının ortaya çıkışında bir çok faktörün etkileşime girmesi rol oynar. Davranış bozukluğu şu şekillerde karşımıza çıkabilir:
Çocuklarda davranış bozukluğunun varlığını anlamak için bazı belirtileri tanımamız ve dikkate almamız gerekir. Davranış bozuklukları kendisini en çok öfke patlamaları halinde ele verir. Genellikle davranış bozukluğu şüphesi uyandıracak durumlar şunlardır:
Unutmamak gerekir ki yukarıda sıraladığımız tüm bu davranışlar, kendi başlarına davranış bozukluğunu göstermez. Çocukların davranışları zaman içerisinde farklılık gösterebilir. Bu farklılıklar gelişim sürecinin doğal bir sonucu olabilir. Davranış bozukluğuna dair kesin tanı konulabilmesi ve tedavinin planlanabilmesi için mutlaka bir çocuk psikoloğu veya psikiyatrı tarafından muayene yapılması gerekir.
Davranış bozukluğu; dikkat çekme, kendini savunma, büyükleri şaşırtma, arkadaşları arasında beğenilmek ve onaylanmak, insanlardan intikam alma isteği, fizyolojik sorunlar gibi nedenlere dayanır.
Davranış bozukluğunun belirtileri ise;
Çocuk ya da ergende davranış bozukluğu tanısının konması için bu belirtilerinden en az 3’ünün olması ve belirtilerin en az 6 aydır sürüyor olması gerekir. Bu durumda zaman kaybetmeden bir uzmandan destek alınmalıdır.
Çocuklarda davranış bozukluğunun başlangıcı çoğu zaman erken çocukluk döneminin sonrasında gerçekleşir. Fakat beş yaşından küçük bir çocuğa davranış bozukluğu tanısı konulamaz. Çocuğun sergilediği uyumsuz ve problemli davranışlar, belli bir yaşa kadar normal kabul edilir. Bilindiği gibi her çocuğun bireysel gelişimi kendine özgüdür. Bu yüzden davranış bozukluğu da her çocukta farklı dönemlerde ortaya çıkabilir. Bu gibi sorunların ortaya çıkışı çocuğun gelişim düzeyi, yaşı, içerisinde bulunduğu çevresel faktörler doğrultusunda farklılık göstermektedir. Kimi zaman ilkokul çağında kimi zaman da ergenlik döneminde davranış bozukluğu meydana gelebilir.
Davranış bozukluğunun belirtilerinin erken dönemde tespit edilmesi, sorunun kalıcı hale gelmesini önlemek açısından ve çocuğa ihtiyaç duyduğu desteği sağlamak için önem arz eder.
Anne ve babalar, işe çocuklarında davranış bozukluğu olduğunu kabul ederek başlamalılar. Çocukla tartışmaya girmekten kaçınmalıdırlar. Bağırmak, susturmaya çalışmak ya da vurmak ebeveyn-çocuk arasındaki saygı bağını koparır. Çocuğa koşulsuz sevgi verildiğini hissettirilmeli ve asla ceza ya da şiddet uygulanmamalıdır. Çocuğa yaşına uygun sorumluluklar verilerek, bir işi başarma duygusu güçlendirilmeli ve cesaretlendirilmelidir.
Çocuk ve ergenlerde davranış bozukluğu terapisinde çocukların iletişim ve sorun çözme becerileri, dürtü ve öfke kontrolü çalışmaları yapılır. Ayrıca ebeveynlerin çocuklarına karşı davranışları da önem taşıdığı için terapi, hem çocuk hem de anne ve baba için bir eğitim sürecidir ve ebeveynlere de psiko eğitim verilir. Psikoterapi sürecinde çocuğun davranışlarını gözlemleme, olumlu davranışı pekiştirme üzerine çalışılır.
Terapide çocuk ve ergenin kendini ifade etmesi, öfke duygusunu tetikleyen olaylarla bağ kurması, sorun çözme becerisi kazanması ve insanlarla sağlıklı ilişki kurabilmesi hedeflenerek, çeşitli çalışmalar yapılır.
Ayrıca psikoterapinin yanında çocuğun işlevselliğini arttırmak amacıyla medikal tedaviden de yararlanılabilir. Psikoterapi ve medikal tedavi eşzamanlı yürütülür.
Davranış bozukluklarının nedeni tam olarak bilinmese de bazı davranış bozukluklarında genetik faktörlerin etkili olduğu bilinmektedir. Anne babasında antisosyal kişilik bozukluğu ve obsesif kompulsif kişilik bozukluğu olan çocuklarda da benzer bozukluklar görülme ihtimali diğer çocuklara oranla daha fazladır.
Menenjit hastalığının etkile erken müdahale ile ortadan kaldırılabilir. Ancak bazı durumlarda olumsuz semptomları devam eder. Bunlar; konsantrasyon bozukluğu, koordinasyonda eksiklik, yorgunluk ve işitme kaybı olabilir. Bu tür durumlarda bir psikiyatri uzmanına başvurulmalıdır.
Olumsuz davranışlarda bulunan çocuklara kızmak, kötü sözler kullanmak veya tokat atmak yanlıştır. Öncelikle bu tür durumlarda çocuklarla konuşarak yaptığı davranışın neden yanlış olduğu anlatılmalıdır. Ancak bu konuşma olay anında değil, çocuk sakinleştikten sonra yapılmalıdır. Çocukların dikkatleri olumlu etkinliklere çekilmeli, olumlu davranışları ise ödüllendirilmelidir.
Davranış bozukluğu çocuğun uyumsuz davranışlarını kapsayan geniş bir kavramdır. Hiperaktivite de davranış bozuklukları arasında yer alan durumlardan biridir. Dürtüsel davranma, aşırı hareketli olma gibi semptomlar gösteren hiperaktifliğin haricinde davranış bozukluğunun başka göstergeleri de vardır. Bunlar hırsızlık, saldırganlık, ve yalan söyleme eğilimi gibi davranışlardır.
Davranış bozukluğunun iyileşme süreci problemin altında yatan faktörlere, uygulanan tedavi yöntemine, semptomların şiddet düzeyine ve çocuğun kişisel özelliklerine göre değişebilmektedir. Ailenin tedavi sürecine aktif biçimde katılması, tedavi uygulamalarının tutarlı şekilde devam ettirilmesi gibi tutumlar hastalığın tedavisini hızlandırmaktadır.
Davranış bozukluğu tedavi edilmezse çocuğun yaşantısı olumsuz yönde etkilenir. Aile içi sorunların yanı sıra akranlarıyla yaşadığı çatışmalar, okul başarısındaki düşüşler, öfke patlamaları ve depresyon gibi sorunlar ortaya çıkabilir.
NOT: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi’nde görev yapan alanında uzman, deneyimli Çocuk ve Ergen Psikiyatri birim doktorlarını aşağıdan daha detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz.
Doktor güncelleniyor.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Birimi’nde hizmet verilen diğer hastalıklara aşağıdan ulaşabilirsiniz.