İnsanlar çoğu zaman kendilerine zarar verme davranışlarını paylaşmaktan geri durur ve bunu bir çeşit sır olarak saklı tutarlar. Bedenlerindeki izleri saklayabilmek için özel olarak giyinebilirler veya bazı sosyal ortamlara dahil olmaktan geri dururlar. Bunun yanı sıra kendine zarar verme dürtüsünün yaygın bir durum olduğunu hatırlatmak gerekir. Ancak profesyonel destek alındığı sürece bu dürtülerin üstesinden gelmek mümkündür. Çoğu kez bir insanın kendisine zarar verme dürtüsü başka problemlerle birlikte değerlendirilmelidir. Kendisine zarar verme eğilimi taşıyan bir bireyin konuşabileceği ve güvenebileceği birilerine ihtiyacı vardır. Bu önemli bir adımdır ve tedavi için olmazsa olmaz niteliktedir. Özel Ortadoğu Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Branşı hekimleri kendine zarar verme dürtüsü ve intihar düşüncelerine dair bilinmesi gerekenleri sizler için anlattı.
Kendine zarar verme eğilimi, bilinci ve kasıtlı olarak kişinin kendisine fiziki zarar vermesi durumudur. Bu eylemin altında çoğu zaman duygusal bir problem yatar. Çok sayıda bilimsel çalışma gençlerin yaklaşık yüzde on beşinin ve üniversite öğrencisi genç yetişkinlerin yüzde 17 – 35 civarının bu davranışları sergilediğini gözler önüne sermektedir. Ergenlik sürecindeki bireyler, kendine zarar verme konusunda en büyük risk grubunu teşkil ederler.
Derisini yolma, kesme, aşırı kaşıma veya kendisini yakma gibi davranışların dışında canını acıtabilmek için duvarlara vurmak da kendine zarar verme davranışları arasında yer alır. Bununla birlikte toksik kimyasallar tüketme, saç çekme, kendi yarasını kanatmak da eğer sık sık tekrar ediyorsa zaman kaybetmeden uzmana başvurulması gereken durumlar arasında yer alır.
Kendine Zarar Verme Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir?
Kendine zarar verme davranışları gösteren bir tanıdığınız varsa ilk olarak bu davranışların altında ciddi problemler olduğunu anlamanız gerekir. Bu kişileri yargılayıp suçlamadan önce onları dinlemeli, önemsediğinizi göstermelisiniz. Dostça bir tutum sergilemeli ve bu kişileri tedaviye ikna etmelisiniz.
Kendine zarar verme davranışına neden olabilecek faktörleri detaylı bir değerlendirme yapmadan veya terapi uygulamadan tespit etmek zordur. Bu nedenler çoğu zaman duygusal acılardır. Bazı insanlar duygusal acılarla mücadele edebilmek için yeterli beceriye sahip değildir. Ruh hallerini düzeltmek ve hayal kırıklığı, öfke, üzüntü gibi durumların üstesinden gelmek dürtüsel bir eylemdir. Geçmiş yaşantısında ihmal, istismar ve benzeri travmatik durumlar yaşayan kişiler risk grubunda yer alır. Çoğu zaman bastırılmış duygularını saklamak ya da ifade etmek için kendilerine zarar verme davranışında bulunabilirler.
Borderline kişilik bozukluğu ve benzeri bazı bozukluklar kendine zarar verme davranışı ile ilişkilendirilebilir. Kendine zarar verme nedenlerini sıralamamız gerekirse:
Bir bireyin kendisine zarar vermesi riskini azaltmak için ona yardım önerisinde bulunmalı ve birlikte çözüm aranmalıdır. Hastaların sorunları ile sağlıklı mücadele becerileri geliştirebilmesini sağlamak, sosyal ilişkiler kurmasını teşvik etmek, bu davranışın olumsuz sonuçlarını ona dostça bir dille anlatmak, kendine zarar verme dürtüsünün azalmasına yardımcı olabilir.
Teşhis sürecinde fiziksel ve psikolojik değerlendirmeler yapılması gerekir. Doktor ilk olarak kişinin intihar eğilimlerini değerlendirir. Sonrasında kişiye kendisine zarar verdiğinde neler hissettiğini sorar. Ne kadar zamandır bu davranışları sergilediğini öğrenmeye çalışır. Sağlık geçmişi hakkında sorular yöneltir. Davranışın altında yatan nedenleri araştırır ve eğer intihar şüphesi taşıyorsa doğru bir tedavi planlaması için bazı ek değerlendirmelere başvurabilir.
Çoğu vakanın altında acı veren duygular yer alır. Ailenin desteği ve uzman doktorun çabalarıyla bu döngüyü kırmak ve bu bozukluğun önüne geçmek mümkündür.
Kendine zarar verme bozukluğu ve davranışı gösteren bireylerin tedavisinde ilk olarak kişiye özel bir tedavi planlaması yapmak gerekir. Bu süreçte hasta, ailesi ve doktor koordineli bir şekilde çalışmalıdır. Tedavide kullanılan yöntemler şu şekildedir:
Altta yatan sorunların tespiti ve doğru yönetilebilmesi için uygulanacak psikoterapi uygulamaları (Konuşma terapisi, bireysel, gurup veya aile seansları şeklinde uygulanabilir)
Depresyon ya da anksiyete gibi bu bozukluğa neden olabilecek ruhsal problemler için doktorun reçete ettiği ilaçlara başvurulabilir.
Kişinin kendisini güvende hissedeceği bir ortama ve daha yoğun bir tedavi protokolüne ihtiyaç duyması halinde psikiyatrik yatış ve günlük tedavi programları tercih edilebilir.
Bunun yanı sıra
İntihar düşünceleri bir insanın intihar eylemini düşünmesi ve planlamasıdır. Düşüncelerin skalası anlık bir düşünme ile ayrıntılı bir plan arasında değişebilir. Çok sayıda insan bilhassa yoğun kaygı ve stres altında olduğu dönemlerde ya da zihinsel – fiziksel sağlık problemleri ile mücadele ederken intihar düşüncelerine kapılabilir. İntihar düşünceleri, altında yatan ciddi bir problemin sonucudur. Tedavi uygulamaları çoğu vakada etkili olmakla birlikte birinci koşul, kişinin yardım talebinde bulunmasıdır. Eğer ailenizden biri veya sevdiğiniz biri intihar düşüncelerine sahipse ya da sık sık intihardan söz ediyorsa onlara yardımcı olmak ve koruyabilmek için harekete geçmeniz gerekir.
İntihar düşünceleri olan bireylerin gösterebileceği belirtiler şu şekildedir:
İntihar düşünceleri bir insanda, bunaltıcı hale gelen ve artık başa çıkamayacağını hissetmesine neden olan durumlardan dolayı gelişebilir. Bu durumlar kimi zaman ekonomik problemler, kimi zaman sevilen birinin kaybı, sağlık sorunu veya bir ilişkinin sonlanması olabilir. İntihar düşüncelerinin gelişmesine yol açabilecek olaylar arasında keder, pişmanlık, işsizlik, yalnızlık, değersizlik, cinsel istismar ve benzeri sorunlar sıralanabilir. Uzmanların intihar düşüncesi ile ilişkilendirdiği durumları sıralamamız gerekirse:
İntihar Düşüncelerine karşı uygulanan tedavi yöntemleri arasında BDT yani bilişsel davranış terapisi önemli bir yer tutar. Bunun yanı sıra ilaç uygulamaları ve konuşma terapileri de tedavide etkili olmaktadır. Ruh sağlığı problemleri yaşayan her birey, mümkün olan en kısa zamanda tedavi altına alınmalıdır. Tedavinin başlangıcından sonra hastanın bu tedavi planlamasına uyması gerekir.
Hem bireyi hem de ailesini etki altına alan intihar düşünceleri ve kendine zarar verme davranışları ciddi sonuçlar doğurabilmektedir. Buna karşın sorunların üstesinden gelebilmek için çok sayıda yöntem vardır. Uzman desteği olmazsa olmaz niteliktedir. Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanlarına danışarak çözüm aramanız gerekir.
Siz de kendine zarar verme davranışları sergilemesinden veya intihar düşüncesine kapıldığından endişe ettiğiniz biri varsa zaman kaybetmeden uzman bir doktora başvurun. Tedavi sürecinde ailenin, hastanın, sosyal çevrenin ve öğretmenlerin de önemli bir rolü olduğunu unutmayın.
NOT: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi’nde görev yapan alanında uzman, deneyimli Çocuk ve Ergen Psikiyatri birim doktorlarını aşağıdan daha detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz.
Doktor güncelleniyor.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Birimi’nde hizmet verilen diğer hastalıklara aşağıdan ulaşabilirsiniz.