İnsanın ruhu da bedeni gibi acıyabilir. Hatta bazen o kadar acır ki, beden bu acıyı içselleştirir. Psikomatik şikâyetler de işte bu durumlarda, insanların iç dünyasındaki duygusal ve düşünsel çatışmaların hastalıklar şeklinde dışa vurmasıyla ortaya çıkar. Psikolojik kaynaklı bu hastalıklara günümüzde çok sık rastlanmaktadır. Dünya genelinde acil servis başvurularında %68’inin psikosomatik hastalıklar kaynaklı olduğu bilinmektedir. Özel Ortadoğu Hastanesi Psikomatik Şikayetler hakkında merak edilenleri sizler için anlattı.
Ruhsal (zihinsel) kaynaklı bedensel hastalıkları verilen addır. Yunancadan gelen psiko-ruh, soma ise beden anlamına gelmektedir. Psikosomatik bozukluklar, organik bozukluklardan kaynaklanmaz, bedensel yakınmalar ile ortaya çıkar ve psikolojik kaynaklı olduğu bilinmektedir. Yani insanların iç dünyasındaki duygusal ve düşünsel çatışmaların hastalıklar olarak kendini göstermesidir. Psikosomatik hastalıklar, duygu, düşünce ve beden arasındaki iletişime ve etkileşime işaret eden en belirgin örnektir.
İnsanların içe attıkları problemler bir müddet sonra insanın ruhuna ağır gelir ve onu hasta eder. Çünkü beden, ruhun yaşayıp kaldıramadığı problemleri bir şekilde dışa vurur. Hiçbir duygu içimizde sonsuza dek saklı kalmaz.
Günümüzde tıbbi hastalıklara %20-60 oranında psikiyatrik tanı konulmaktadır. Psikiyatrik tanı konulmasında hastanın ayrıntılı tıbbi öyküsünün alınması ve beden sağlığının bilinmesi tedavi açısından önemlidir. Psikotorop ilaç kullanımının yanında gerektiği zaman psikoterapiye de ağırlık verilmelidir.
Hepimiz dönem dönem sırt ağrısı, bacak ağrısı, baş ağrısı veya bel ağrısı benzeri şikayetler yaşayabiliriz. Bu yakınmaların bazılarının altında tıbbi bir durum söz konusudur. Ancak kimi zaman altında tıbbi bir gerekçe olmadan yaşanır. Bu şikayetler psikolojik durumumuzla ilişkilidir.
Psikomatik ağrılar, fiziksel açıdan hissettiğimiz fakat tıbbi literatürde herhangi bir karşılığı bulunmayan şikayetlerdir.
Zihinsel yorgunluk kimi zaman kendisini fiziksel ağrılarla gösterir. Hatta kimi zaman hissettiğimiz şiddetli ağrılar nedeniyle doktora başvurduğumuzda uygulanan tetkiklerin neticesinde fiziki bir soruna işaret eden herhangi bir bulguya rastlanmaz. Çoğu zaman doktor, yaşanılan şikayetlerin psikolojik kaynaklı olabileceğini söyleyene kadar kişiler yorgunluklarının farkında değildir.
Psikosomatik ağrıların altında çoğu zaman stres faktörü yatmaktadır. Bunun yanı sıra depresyon, panik bozukluk, anksiyete veya cinsel işlev bozuklukları benzeri psikolojik rahatsızlıkları olan kişilerde psikosomatik ağrı şikayetinin yaşanma ihtimali daha yüksektir.
Hissedilen her duygu, kendine özgü bir frekansa sahiptir. Negatif yoğunluklu duyguların frekansları da sinir hücrelerinden geçiş esnasında, hücrelerimize veya organlarımıza negatif yönde sinyaller iletirler. Bu negatif sinyaller doku ve organlarda ağrılara neden olabilir.
Günümüzde en sık görülen psikosomatik bozukluklar;
Psikosomatik bozukluklar ile kanser arasında doğrudan bir ilişki kurulamayabilir. Ancak uzun süreli kırgınlık, suçluluk, kabullenememe, üzüntü ve stres gibi duyguların da kanser için büyük risk taşıdığı bilinmektedir. Bastırılmış duygular kronik strese yol açarak kanser riskini artırmaktadır.
Psikosomatik bozukluklar, insanların baş edemedikleri duyguları içlerine atmaları, bastırmaları sonrası ortaya çıkar. Psikosomatik bozukluklara neden olan durumlar ise;
Bu duyguların yanı sıra insanlar;
Ruhsal kaynaklı sorunların temelinde ‘inkar’ ve ‘kabullenmeme’ yatar. Ne zaman ki insanlar başlarına gelen olumsuz durumları ‘kabullenme’ yoluna girerse tedaviye de başlamış olurlar. Esasında bu tür problem karşısında tedavi edilecek bir durum yoktur. İnsanlar ruhu ile özü ile temas kurarsa problemlerin de azalacağını göreceklerdir. Bunu yaparken en çok zorlanacağımız şey, bize iyi gelecek şeyleri yapmaktan ziyade bunu yapmaya kendimizi ikna etmektir.
İnsanlar sağlığa, mutluluğa, değişime adım attığı zaman mucizeler birer birer yaşanmaya başlar. Ruhsal problemlerin ilaçlarla çözülmeyeceği artık herkes tarafından bilinen bir gerçek… Psikosomatik rahatsızlık durumunda ise bizi hasta ve mutsuz eden duygularla yüzleşmeli ve bu olumsuz duyguları çözümleyerek iyileşme yoluna girilmelidir.
İnsan vücudu, stres, anksiyete ve korku gibi durumlara karşı tepki verecek şekilde tasarlanmıştır. Yani bedenimiz olumsuz durunlar karşısında tepki vermek üzere programlanmıştır. Panik atak buna en güzel örnektir.
Psikosomatik bozuklukların temelinde organik ağrılardan ziyade psikolojik sorunlar öne çıkar. Dolayısıyla akıl hastalığı bulunan kişilerde risk daha fazladır. Ayrıca kişisel eğilim, ailevi ve biyolojik etkiler, çevresel faktörler ve öğrenilmiş davranışlar psikosomatik bozuklukları artırma riski taşır.
Panik atak, nefes darlığı, nefes almada zorluk, baş dönmesi, yorgunluk, kalp çarpıntısı ve kas güçsüzlüğü en sık görülen belirtilerdir.
Evde bakım teknikleri ve ilaçla tedaviyi birleştirmek harika bir yoldur. Olaylar karşısında gevşemek, meditasyon teknikleri uygulamak, başka bir işle meşgul olmak, olumsuz veya zararlı davranışlardan kaçınmak gibi semptomlar zihinden uzaklaştırılmalı, bir psikiyatristten destek alınmalıdır.
NOT: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi’nde görev yapan alanında uzman, deneyimli Çocuk ve Ergen Psikiyatri birim doktorlarını aşağıdan daha detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz.
Doktor güncelleniyor.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Birimi’nde hizmet verilen diğer hastalıklara aşağıdan ulaşabilirsiniz.