Okul korkusu; okula yeni başlama, okul değiştirme ya da okulda olumsuz bir olay yaşandığı dönemde başlar.
Okul reddi, okul korkusuna ilave olarak çocuğun okula gitmeye güçlükle ikna edilebildiği ya da ikna edilemediği hallerdir. Okul reddine, okul korkusu sebep olabileceği gibi sosyal fobi, akran zorbalığı gibi durumlar da neden olabilir. Okul reddi, çocuk psikiyatrisi uzmanı tarafından nedenlerin belirlenerek, acilen müdahale edilmesi gereken bir durumdur. Müdahale edilmediği durumda okul performansında düşme, sosyal uzaklaşma ve günlük rutinde bozulmaya yol açar. Özel Ortadoğu Hastanesi, Okul Reddi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
Okul reddi; korku, kaygı ve endişe gibi duygusal etkenlerden dolayı çocukların okula devam edememe durumunu tanımlamakta kullanılır. Okul reddi yaşayan çocuklarda temel problem, okula gittikleri sırada tetiklenen duygusal güçlüklerdir. Çocuk okula gitmesi istenildiğinde bilhassa okul saati gelince öfke patlaması, huzursuzluk, mutsuzluk ve saldırganlık gibi duygu ve davranışlar gösterirler. Genellikle bu duygusal durumlara mide bulantısı veya karın ağrısı benzeri fiziksel şikayetler de eşlik etmektedir.
Okul reddiyle başa çıkmak için buna sebep olan durumun ne olduğu tespit edilmeye çalışılır. Küçük yaştaki çocukların yaşadıklarını kelimelere dökebilme yetenekleri sınırlıdır. Bu yüzden ne olduğu sorulduğunda belirli bir neden gösteremeyebilirler. Bu durumda çocuğu anlamaya çalışmak, sakin ve sabırlı olmak ve onu gözlemlemek gerekir.
Okula gitmek istememek veya gitmemek, korkulan durumdan kaçma davranışıdır. Çocuk okula gitmezse korkusunun yersiz olduğunu öğrenemez. Okula gitmediği gün sayısı arttıkça okula geri döndürmek de zorlaşacağı için okul korkusunu bir an önce yenerek okula dönmesi önemlidir.
Çocuk okula giderken aşamalı şekilde alıştırılmalıdır. Korktuğu durumla bir anda baş başa kalmak yerine adım adım gidilmesi uyum sağlamasını kolaylaştırır. Örneğin; ilk önce sınıfta çocuğun yanında oturan ebeveyn, daha sonra sınıfta çocuğun uzağında oturur. Sonrasında sınıfın kapısında ve bahçede bekler. Okula gidiş ve gelişte serviste çocukla gider. Sonrasında da servise uğurlar ve dönüşte karşılar.
Okul reddiyle başa çıkmaya çalışırken ebeveynlerin sakin davranması çocuğun motivasyonunu arttırmakta yardımcı olur. Vedalar, olabildiğince kısa tutulmalıdır. Vedalaşırken ebeveynlerin kararlı bir tavır takınması ve çocuğun kaygılarını yatıştırabilmesi gerekir.
Öğretmen ve diğer okul görevlileri de çocuğun durumuna ilişkin bilgi sahibi olmalı ve aile ile okul işbirliği içinde hareket etmelidir.
Bu süreçte çocuğun okul korkusunu ve reddini yenebilmesi için okul ortamında olumlu deneyimler yaşaması ve cesaretlenmesi gereklidir. Olumlu davranışlarını takdir etmek, korktuğu durumlarda olumsuz yaklaşımlardan kaçınmak ve görmezden gelmek fayda sağlar.
Bu süreçte işlerin zorlaşması halinde bir çocuk ve ergen psikiyatristine başvurarak destek alınmalıdır.
Okuldan kaçma alışkanlığı ve okul reddi birbiri ile karıştırılmamalıdır. Okuldan kaçma eğilimi, otoriteye karşı gelme arzusundan kaynaklanır. Okuldan kaçan çocuklar keyfi ve bilinçli biçimde okula gitmezler. Okula gitmek onlar için kaygı veya korku yaratan bir durum değildir. Okul dışında daha eğlenceli zaman geçirmesi, okulun ilgi çekmemesi, okul kurallarını çiğnemenin verdiği haz nedeniyle çocuklar okuldan kaçarlar. Okuldan kaçan çocuklar bu durumu ailelerinden gizleme eğilimindedirler. Ancak okul reddi yaşayan çocuklar bunu gizli şekilde yaşamazlar. Bu yüzden okuldan kaçmak ve okul reddinin aynı şey olmadığını bilmek gerekir.
Okul reddinden söz edildiğinde çoğu insanın aklına anaokulu, kreş veya birinci sınıfa başlayan çocuklar gelse de bu durum her yaştan çocuk ve ergende karşımıza çıkabilir. Okula başlama dönemleri veya okul değiştiren çocuklarda bu durumla karşılaşabiliriz. Hemen her sosyoekonomik sınıfta, her kültürel grupta karşımıza çıkabilen evrensel bir problemdir. Okul reddi kız ve erkek çocuklarda eşit oranda karşımıza çıkar. Görülme sıklığı, okul çağı çocuklarında yüzde bir seviyelerindedir. Günümüzde ise okul reddinin ergen bireylerde daha sık gözlendiği bilinmektedir. Bu durum üzerinde gelecek kaygısı ve sınav stresinin etkili olduğu düşünülmektedir.
Vakaların önemli bir bölümünde temel problem aileden ayrılma kaygısıdır. Ancak daha birçok faktör okul reddine neden olabilir. Örneğin depresyon veya başka bir ruhsal bozukluğun semptomu olarak okul reddi ile karşılaşabiliriz. Çocuğun kaygı duygusuna yatkın bir yapıda olması, bazı özgüven problemleri yaşaması, okul başarısızlığı, öğrenme ve konuşma güçlüğü gibi problemler de okul reddine neden olabilmektedir.
Aile içerisinde yaşanan olumsuz durumlar, yas, şiddet, istismar veya ihmal gibi travmatik deneyimler de okul reddi ile sonuçlanabilir.
Okula dair stres unsurları, öğretmen veya sınıf değişimleri, görülen kötü muamele, akran zorbalığı veya öğretmen korkusu çocuğun okula gitmeyi reddetmesine yol açabilir.
Okul reddi genel olarak okulun yeni başladığı dönemde veya tatil sonralarında tetiklenir. Okula gitmeden geçen sürenin uzaması çocuğun okula adapte olmasını zorlaştırır. Yavaş yavaş gelişen ve zamanla daha dirençli hale gelen okul reddinde fiziksel ve davranışsal belirtiler de gözlenir. Mide bulantısı, karın ağrısı veya baş ağrısı okul reddinde gözlenen fiziksel semptomlar arasındadır. Davranışsal olarak da çocuk saldırganlaşabilir, kendine zarar verebilir, öfke ve ağlama krizleri yaşayabilir.
Okul reddi yaşayan çocuklar, okula gitmemek için çok sayıda neden öne sürebilirler. Ancak genellikle esas nedenin farkında değildirler. Bazı çocuklar okula gitmek istediğini ve kendilerini hazır hissettiklerini söyleseler de okul saati geldiğinde buna başaramayabilirler. Bu gibi anlarda, yatışan belirtiler yeniden alevlenirler.
Okul reddinin altında çok sayıda faktör yatıyor olabilir. Esas nedenin tespiti için kapsamlı bir psikiyatrik muayene gerekir. Çocuklar okulu neden reddettiklerini tespit edemeyebilirler. Bu gibi durumlarda çocukları disiplinsizlikle suçlamak yerine psikiyatrik destek almak gerekir.
Okul reddi çocuğun sosyal ve duygusal gelişiminde, eğitim hayatında kalıcı sonuçlara yol açabilir. Akademik başarısızlık, ruhsal sağlık sorunları meydana gelebilir. Erken ve başarılı bir tedavi sayesinde çocuğun kısa sürede okula devam etmesini sağlamak mümkündür. Erken aşamada tedaviyi başlatmak, çocuğun ruhsal bozukluklar yaşamasını önler.
Okul reddinin tedavisinde esas amaçlanan durum çocuğun kısa bir zamanda okula dönmesini sağlamaktır. Her çocuğun özel olduğunu, sorunun altında yatan nedenlerin farklı olduğu unutulmamalıdır. Çocuğun kişisel ihtiyaçlarına göre yaklaşımlar sergilemek gerekir. Buna karşın çocuğun okulda geçirdiği sürenin artması için kararlı ve tutarlı bir duruş sergilemeniz gerekir. Tanı ve tedavi süreçlerinde çocuk, aile ve öğretmenin işbirliği içinde hareket etmesi gerekir. Tedavi süreçlerinde psikofarmakolojik ve psikososyal metotlardan faydalanılır.
Şema terapisi, oyun terapisi, bilişsel davranışçı terapi gibi uygulamalara başvurulabilir. Bunun yanı sıra aile temelli terapi uygulamalarıyla da sonuç almak mümkündür.
Yetişkin bireyler gibi çocuklar da duygusal gereksinimi olan canlılardır. Çocuklar bu ihtiyaçlarının aileleri tarafından karşılanmasını isteler. Sevgi, saygı, adalet ve özgürlük gibi temel duygusal ihtiyaçların mutlaka aile tarafından karşılanması gerekir. Çocuklar sevgi ve sıcaklıkla birlikte tutarlı ve sağlıklı sınırlara da gereksinim duyarlar. Bu sınırlar çocuğun kendisini daha güvende hissetmesini sağlar. Kuralların ve sınırların varlığı çocukların psikososyal gelişimi için olmazsa olmaz niteliktedir. Çocuklar özerkliklerini kazanmak için, içerisinde kendisini güvende hissettiği sınırlara ihtiyaç duyar.
Okul reddinin hemen her yaştan çocukta görülebileceği unutulmamalıdır. Akademik, duygusal ve sosyal açıdan kalıcı sorunlar doğurabilen okul reddinde müdahalenin gecikmesi, sorunların kemikleşmesine ve kompleks bir yapıya bürünmesine neden olabilir. Bu yüzden okul reddine karşı acil müdahale etmek gerekir.
Okul reddi vakaların büyük bir bölümünde anneden ayrılma kaygısı ile ilgilidir. Fakat başka bir ruhsal bozukluğun belirtisi olarak da meydana gelebilir. Buna karşın çocuğun kendisine, ailesine veya okuldaki kişi ve durumlara dair çok sayıda etken de okul reddine yol açabilir. Bu yüzden okul reddinin tedavisinde, altta yatan temel nedenin doğru tespit edilmesi büyük önem taşır. Çocuklar okulu neden reddettiklerini kendileri saptayamazlar. Hem tanı hem de tedavi aşamasında çocuğun, terapistin, ailenin ve öğretmenlerin birlikte, koordineli şekilde hareket etmesi gerekir.
NOT: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi’nde görev yapan alanında uzman, deneyimli Çocuk ve Ergen Psikiyatri birim doktorlarını aşağıdan daha detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz.
Doktor güncelleniyor.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Birimi’nde hizmet verilen diğer hastalıklara aşağıdan ulaşabilirsiniz.