Prostat kanseri, mesanenin altında bulunan bir bez olan prostattaki hücrelerin anormal olarak büyümesiyle meydana gelir. Çoğunlukla 50 yaşından sonra görülür ve erken dönemde belirti vermeyebilir. Teşhis ve tedavi için geç kalınan kişilerde ise kanserli dokular, çevredeki dokulara da yayılabilir.
İçindekiler
Prostat kanseri, spermi besleyen seminal sıvıyı üreten prostat bezinde bulunan hücrelerin kontrolsüz ve anormal biçimde büyümesiyle ortaya çıkan kansere denir. Yalnızca erkeklerde görülen prostat kanseri, genellikle 50 yaşından sonra görülür.
Evre 1: Kanser, prostatla sınırlıdır ve diğer bölgelere sıçramıştır. Bu evrede herhangi bir semptom görülmeyebilir.
Evre 2: Kanser hücreleri, prostat beziyle sınırlıdır ancak yayılma riski yüksektir.
Evre 3: Kanser lokal olarak ilerlemiş durumdadır.
Evre 4: Kanser lenf düğümlerine veya vücudun diğer bölgelerine sıçramıştır.
Prostat kanserinin teşhisinde şu yöntemler kullanılır:
Prostat kanseri erken evrede teşhis edildiğinde, doktor tedavi yerine takip önerebilir.
Ameliyat ise en etkili tedavi yöntemlerindendir. Hastanın durumuna göre; robotik, laparoskopik ve açık cerrahi yöntemler kullanılabilir. Ameliyat ile prostatın tamamı alınır.
Erken evrede tercih edilen ameliyat, laparoskopiktir. Ayrıca ışın tedavisi (radyoterapi) de uygulanabilir. Laparoskopik cerrahi, yüksek başarı oranlarına sahiptir. 4-5 küçük delikten yapılan ameliyattan sonra hasta daha az ağrı çeker ve iyileşme süreci hızlı olur.
Kanser hücrelerini ilaçla yok etmek için uygulanan kemoterapi ise daha ileri uygulanır. Bağışıklık tedavisi de hastanın bağışıklık sistemini güçlendirmeyi amaçlar.
Kanserin kemiklere yayıldığı durumlarda da kemik erimesini engellemek için bifosfonat terapisi yöntemine başvurulur.
Prostat kanseri ameliyatı; açık, laparoskopik ve robotik yöntemle uygulanabilir.
Açık ameliyat, göbek altından 10-12 cm’lik kesi açılarak yapılır.
Laparoskopik ve robotik yöntemde de 1’er cm’lik 3-5 delik açılır ve içeri yerleştirilen port ile çeşitli aletler aracılığıyla operasyon yapılır.
Bu ameliyatta; prostat kapsülü ve meni yollarının tamamı çıkarılır. Mesane ile penis içerisine ilerleyen idrar kanalı birbirine birleştirilerek işlem tamamlanır.
Prostatla sınırlı olan, yayılım göstermeyen kanserlerde hastaların ameliyattan sonra 10 yıllık sağ kalım oranları %95 civarındadır. Ameliyat, erken evre prostat kanserinde yüksek başarı sağlanan bir yöntemdir.
Bu ameliyatta ciddi komplikasyonlar oluşma ihtimali oldukça düşüktür. Genellikle ciddi kanama gerçekleşmez. Çok nadir olarak rektum denilen bağırsak yaralanması oluşabilir. Orta ve ileri evre prostat kanserlerinde lenf nodunun çıkarılması sırasında nadiren damar yaralanması görülebilir.
Prostat kanseri ameliyatı sonrasında yaranın iyileşmesi yaklaşık 10 gün sürer. Sondanın çıkarılıp günlük yaşama dönüş ise ortalama 2 haftayı bulur.
Sizler de kurulduğu 1988 yılından beri sağlınız için yanınızda olan, tecrübeli ve uzman kadroya sahip Özel Ortadoğu Hastanesi’nde prostat kanseri için teşhis ve tedavi uygulamalarını güvenle yaptırabilirsiniz.
NOT: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi’nde görev yapan alanında uzman, deneyimli Onkolojik Cerrahi birim doktorlarını aşağıdan daha detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz.
Doktorlar güncelleniyor.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi Onkolojik Cerrahi Birimi’nde hizmet verilen diğer hastalıklara aşağıdan ulaşabilirsiniz.